GEL KİTABININ 1.BÖLÜMÜ

MADDE 2. YÖNTEM:

Sadece optimist olmak yetmiyor. Düzenli ve mutlu bir yaşam için yöntem de gerekiyor. Bu basit sözcüğün altında büyük bir düşünce birikimi yatıyor.

Çizgisi belli olmayan ya da çizgisini belli edemeyen insanlar hem kendileri, hem de çevreleri için huzursuzluk kaynağı. Bu açıdan bakarsak konunun önemi çıkıyor ortaya.

Yaşamın her evresinde, yoğunlaştığımız konulardaki düşüncelerimiz ve elde ettiğimiz sonuçları yöntemlerle formüle ederiz. Eğer bir konuya yabancıysak, üzerinde hiç düşünmemişsek, o konuda kendimize özgü bir yöntemimiz de yok demektir.

Beyinsel huzurun kaynağı yöntemden geçer. Bir konuyu çözene dek yoğun bir çaba harcarız. Konu çözüldükten sonra düşüncenin ağırlğı, yoğunluğu yerini hazza bırakır. O konuyu artık refleksler götürür. Beyin işin ayrıntılarından, inceliklerinden haz alır konuma gelir. Artık kuşkular, huzursuzluklar kalmamıştır. Beyin ufak oyunlar oynamakta, küçük denemelere gitmekte, bulduğu yöntemi geliştirmektedir.

Ana rahminden bu yana herkes bize, biz herkese bazı şeylerin nasıl olması gerektiğini empoze etmekteyiz. Herkes kendi mücadelesini vermekte, kendi yönteminin daha iyi ve kolay olduğuna inanmaktadır.

"Yöntem", hayatın her noktasında kendini her an hissettirir. Dinlerden tutun da, uyumaya kadar her konuda kendi yöntemimizi kendi içimizde çözmüş, çözdüğümüz düşüncelerimizi daima karşımızdakilere de anlatabilecek, hissettirecek formülasyonları elde etmiş olmalıyız. Bu yoğun çaba isteyen bir konudur. İşte bu "yöntem bulma" sorunu da ancak yöntemli bir şekilde çözülür.

Bilinçaltımız, 24 saat çalışan bir fabrika gibidir. Hiç durmayan bu ünitemizde çözülmemiş, özümlenmemiş konular biriktikçe, huzursuzluğumuz artar, dengemiz bozulur. İşte, bu durumda yaşamsal konu, neyi ne kadar çözmüş, ne kadar çözememiş olduğumuzu bilmeye bağlıdır. Bunun ayrımını yapmalı, bu bilinçle çözemediğimiz konuları listelemeli, sistematik bir şekilde konunun çözümü için beynimizi ve çevremizi harekete geçirmeliyiz. Böylece bilinçaltımızda birikim olmayacak, hem biz huzurlu, hem de çevremiz huzurlu olacak, düşüncemizi, yöntemimizi bildiklerinden kendi durumunu bize göre ayarlayacak ve onlar da daha mutlu olacaklardır. Bu hem toplum, hem de bireyler için karşılıklı mutluluğun temel anahtarlarından biridir.

Elde ettiğimiz yöntemler de, hayat yolculuğunda bizimle birlikte bize uyacak değişimler göstermelidir. Bu uyum sağlanmadığında da başımız dertten kurtulmayacaktır.

Kuşkusuz bir konuda yöntem geliştirirken, bunun hem yaşamla hem de genel eğilimlerle uyumlu olmasına özen gösterilmelidir. Hiç kimse "benim canım böyle istiyor, benim yöntemim bu, toplum bana, zaman bana, zemin bana uysun" diyecek kadar büyük bir güce sahip değildir. Ancak doğada ve toplumda henüz keşfedilmemiş değerleri ortaya çıkartmak farklıdır. Bu noktada yöntem geliştirmekten geri kalınmamalıdır.

SONUÇTA, kaderci değil optimist, mücadeleci ancak ahenkli bir tavırla konuya yaklaşmaktır ana kural.

Tarzımızı, yöntemimizi geliştirdikçe, yaşamımızı birlikte sürdürdüğümüz insanlara, topluma bunu yılmadan anlatmak, çizgimizi belli etmek, diğerlerinin tarzlarını, yöntemlerini öğrenmek için gayret sarfetmek yaşamımızın temel motivasyonlarından biri olmalı, mutlu olmak için. Bunu yapabilmek de diyaloğa bağlı. Boşuna "derdini söylemektir derman" dememişler. Asgari müştereklerde birleşmek için bu kaçınılmaz önemli bir konudur. Çevremizde toplumla uyum sağlayamayan pek çok kişinin temel sorunu bu. Hazret ne çizgisini belirtmek için mücadele ediyor, ne derdini anlatmanın çare olduğuna inanıyor. Sonra da asık suratla toplumda dolaşıp beni kimse anlamıyor diyor. Konuşmayınca, yöntemler konusunda ikna olacağı da yok. Belki de henüz ne aradığını bilmiyor. Yöntem geliştirmek için düşünmek ne kadar gerekli ise, konuşmak, araştırmak da o denli zorunlu.

Diğer yandan tüm yöntemler gelişme ve geliştirilmeye açık konulardır. Bunun unutulmaması lazım. Zaten güzellik de burada. Bu değişim hayatın içinde var. Hayatın dinamizmi burada.

Netice olarak neyi, nasıl yapmak istediğimizi bileceğiz, tarzımızı geliştireceğiz. Diyalogla bunu toplumla uyumlu hale getireceğiz. Bu mücadele hiç bitmeyecek.

 

| Giriş | Geri | İleri | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 |
| Önsöz | Bölümler | Biografi |