Diğer uzantılar için
çeşitli kaynaklardan yöre halıcılığı hakkında toplanan
bilgiler
1.
Talat ayaz (
Milas eski Mili Eğitim Müd. ) ile görüşme – 3/7/95 :
A-
Ada Milas
deseni :
Ada Milas
için anlattığı hikaye pek tutarlı olmasa da bir desenin
hikayesini renklendirmek için bazılarının işine yarar düşüncesi
ile yer vermek istiyoruz. Bodrum kralının kızı olan prenses
” Ada “ Milas halkı tarafından pek sevilmektedir.
Kafkaslardan gelen Türkmen boyları dokudukları bir halıyı
sevilen bu prensese hediye ediyorlar. Bu örnekten çoğalmış
olan Milas türüne prensesin isminden dolayı Ada Milası
deniliyor. Kafkaslardan gelen bu Türkmen boyları Kıyı kışlacık,Karanlık,Mazı,Ova
kışlacık civarlarına yerleşiyorlar.
Bilinen kral kızı veya kraliçe olan Ada milattan evvel yaşamış
bir şahsiyet,yöreye Türklerin gelişleri ise 1071 den sonra
olduğu için arada bin küsür yıl tarih kayması bulunuyor. Diğer
yandan Türkler yöreye geldiğinde Bodrumda bir krallığın dolaysısı
ile de Ada isimli bir kraliçenin kaydına rastlanmıyor bu değerlendirmenin
ışığında Talat beyin konuyu karıştırmış olabileceğini düşünüyorum
B-
Gemici suyu :
Öküz
sidiği deseninin içinde amfora,çapa ve yengeç va
C-
Tavuk ayağı :
Tavuk ayağı
Kafkas kökenli bir desen
D-
Bozalan :
Türk
evlerinin üst kısmında bulunan dikmen mevkii Kafkaslardan gelen
Türkmen aşiretinin ilk yerleştiği yer olarak belirtiliyor.
Bozalanın aslının da bu Dikmen mevkiinden geldiği söyleniyor.
Nevzat Karacahisarlının bozalan ve Karacahisar halılarının ünlenmesinde
çok emeği geçtiği söyleniyor. Ve hikayesi söyle özetleniyor.
Dikmenden bir kadın Bozalandan Necip çavuş ile evleniyor. Çocuğu
olmuyor. Boşanıp ,Karacahisar köyünden İzzet Karacahisarlı
ile evleniyor. Bu zat Nevzat Karacahisarlının babası
( Nevzat
karacahisarlı Fransa da elçilik görevinde bulunmuş ) böylece
bu evlilikler yolu ile Kafkaslardan Dikmen köyüne gelmiş olan
halı sanatının aslı Bozalan ve Karacahisar yörelerine de aslına
uygun olarak bulaşarak o yörelerin halılarının ünlenmesine
de sebep olmuştur. Dikmen Türkevlerinin bir mahallesidir.
Eskiden Türk evlerine gavur evleri deniliyormuş. Dikmen
mahallesinden dolayı en iyi halıların Türkevlerinde dokunduğu
söylenirmiş. En sık işçilik ise Karacahisar da dokunurmuş. Kök
boya olarak en iyi halılar Bozalan da boyacı boyası olarak ta
Karacahisar ve Karaova da çıkarmış
E-
Karacahisar :
Burada
halıcılığın gelişmesi Milas’ta oturan Yahudilerin buraya
ve Dereköy’e halı atölyesi kurmaları ile başlıyor,nevii
şahsına münhasır ticari halı yaptırıyorlar. Daha sonraları
Isparta’dan asıl mesleği öğretmenlik olan Mehmet bey geliyor
ve buradaki halıcılığa sahip çıkmaya gayret ediyor. Yeni
desen çalışmaları ile ünleniyor. Karacahisar da boyacı boyasının
gelişmiş olması da dönme denilen boyacı bir Rum’un o köyden
biri ile evlenmesi ve etrafına boyacılığı öğretmesi
neticesinde oluyor.
2.
Osman yıldırım ile Karacahisar’da görüşme (
80 yaşında ) 3/7/95 :
Karacahisar eskiden Gavur Asarı ( Gavur Hisarı
) diye anılırmış . Bu bölgeye ilk gelen Türk aşiretleri Hatıplar,Hacı
Osmanoğulları imiş bu yöreyi Tavaslıoğlunun Söğütçük içi
diye adlandırmışlar.
Karacahisar ilk halı atölyesi Yahudiler tarafından
köy odasına yakın bir yerde kurulmuş. Şirketin merkezi Milas
taymış. Şirket ipi,deseni verir,sıyırdım hesabı işçilik
ücreti ödermiş. Tezgah hanenin boyacısı Yeni Mehmet ( Mehmet
Mahir ) isimli Rum dönmesi biriymiş.
3.
Mehmet Akgül ( Yörük kökenli Muğla’da dükkanı olan halı tüccarı
) ile yapılan görüşme 2/7/95 :
Mehmet Akgül, en eski halı dokuyan yöreleri;
Kıran, Bağ yakası, Çiftlik Çırpı, Düz ovası, Karacaağaç,
Karacahisar, Bozalan, Etrim, Karanlık olarak niteliyor. Bir de
adalardan gelen ahalinin dokuduğu Ada Milas tipi var bu ahali İstanköy
( Kos ) dan göçmüş
Türkler olup ada milası yapıyorlar diyor. Ayrıca Yörüklerin
de unutulmaması gerektiğini vurguluyor. Bu Yörüklerin Güvercinlikten
tutun da Denizli Tavas a kadar açılan bir alan içinde hareket
ettiklerini ve kendilerine Muğla yürüğü denildiğini
belirtiyor. Bu Yörüklerin yazın Menteşe civarındaki Yılanlı
dağlardaki Gök tepeye ya da köyceğiz taraflarındaki Ağıl Dağlarına
gittiklerini ,kışın da Karaova taraflarına indiklerini
belirtip bunların her tarafta akrabalarının olduğunu ve 1968
sonrasında toprağa yerleşen oba fertleri obanın dağılmasına
neden olmuşlarsa da şu an da bile 30-35 aile kadar Yörük
normal yaşamlarına devam etmektedir. Bunları Hasan Dağından
(Tavas ) Güvercinliğe kadar olan bölgede görmek mümkün.
Genellikle Bodrum kilimi ve Milas halısı dokuyorlar. Maddi
durumları iyi ,hepsinin bolca arazileri de var. Bu Yörüklerin aşiret
isimleri ise şöyle sıralıyor: 1- Feyzullahlar ,2- Topal
Osmanlar, 3- Karaca Osmanlar, 4- Ali oğlu Yörükleri, 5-Karadekeliler,
6- Tombullar
Bu
arada Mehmet Akgül’ün koleksiyonundan da bahsetmeden geçemeyeceğiz.
Kendisinin Muğla Yağcılar Handaki dükkanları tıka basa eski
köy ve Yörük halıları ile doludur. Şu sıralar kendisi eski
halıdan anlayan kalmadı diye dert etmektedir. Burada
koleksiyonundan aldığımız bir takım örneklerle okuyucuyu
buluşturup,eski Milas halılarına meraklı kişilerle Mehmet Akgül’ü
buluşturup onu mutlu etmek istiyoruz. Umarız gaye hasıl olur.
4.
Mustafa Gök ün ( Mumcuların ileri gelen halı tüccarlarından ) babasından
alınan bilgiler 2/7/95 :
Yörede halı dokuyan aşiretlerin Horasandan
Konya’ya oradan da Denizli üzerinden Tavas yolu ile Muğla’ya
geldiklerini belirtiyor. Birlikte hareket eden aşiretlerden
Karadekeliler, Sinanoğulları Antalya ve Adana taraflarına yerleşirken
Tombullar Muğla’ya gelmişler.
Bozlan, Çökertme, Mazı yörelerine yerleşen aşiretler
halıyı yörenin ağasına ,beyine,ileri gelenine hediye veya
trampa yolu ile ihtiyaç gidermek için yapmışlar,tüccarın yönlendirmesi
ile desenler çeşitlenmiş,kendi desenlerini de dokumaya devam
etmişlerdir. Genellikle adalardan ( İstanköy ,Girit ve Rodos )
Bozalan’a gelen gayri Müslim tüccar buradaki üretimi yönlendiriyor,daha
sonra üretim Guzyaka köyüne kaydırılıyor. Tüccar bu köyde
Ahmet Ağa isimli şahsın yanına yerleşerek üretimini sürdürüyor.
Önce atölye üretimi yapıyor çevresine sanatı iyice öğrettikten
sonra atölyeyi kapatarak evlere iş vermeye başlamış. O
zamandan kalma 3 çeyrek halının
( lacivert ihtiva eden 3 halı ) kendisinde olduğunu
belirtiyor. Milas yöresinde 4 tip altında üretimleri topluyor
1-Karaova
Milas tipi
2-Karacahisar
tipi
3-Ada
Milas tipi
4-Mihraplı
tip halılar
olmak üzere dokunan halıları kategorize ediyor.
5.
Vahit Gönül ( Koca
Vahit ) ( Gökbel’li halı toptancısı ) ile yapılan görüşme
2/7/95 :
Koca Vahit
en sevdiği mekanlardan biri olan Çökertmede Kaptanın
deniz kenarındaki yerinde günlük mütad muhabbetlerinden
birinde görülmektedir.
Vahit Gönül Milas halıları hakkındaki düşüncelerini
şöyle dile getirdi:
300 yıl öncesine dayanan Bozalan tarihi orta
Asya’dan gelen Tavas Yörüklerinin bölgede yerleşik Rum köylerinin
yakınlarına yerleşmeleri ile başlamıştır diyor. Yörede
yerleşik Yahudi tüccarların popüler birkaç Yörük desenini
pazarlamaları ile başlayan üretim ilişkileri zamanla bu ürünlere
İzmir,
İstanbul
gibi ihraç merkezlerinde iyi bir ün kazandırmaya yetmiş. Ada
milası deseninin çıkış öyküsünü de koca vahit şöyle
anlatıyor: O zamanın
padişahı İstanköy’e keklik avına gitmiş deniz kenarında
kumsalda kekliklerin ayak izlerini görmüş. Bu izler ona ilham
kaynağı olmuş,adada yerleşik Yörük kökenli halı
dokuyucularına bu figürlerden esinlenerek halı dokumalarını
istemiş, padişahın ısmarladığı değişik desenli
ve mihrapsız bu halı tipi Ada Milası denilen halı
tipinin başlangıcı olmuş. Koca vahit yörede bulunan tüm halıları
4 ayrı kategoride topluyor . Bunlar :
1-
Karacahisar
,ticari bir halı tipi,Milas tipinden apayrı bir kategori. Milas
tüccarının tesiri ile töre dışında gelişmiş bir desendir.
2-
Karaova Milas,
bu da oldukça ticari bir halıdır. Ancak bu Yörük halılarına
daha yakın bir uygulamadır.
3-
Mihraplı gerçek
Milas,bu tip halılar orijinal halılarımızdır,deseni özdür
ve herhangi bir bozulma söz konusu değildir.
4-
Ada Milas, bu tür
halılar da oldukça orijinal halılardır,bu tip halılarda da
geleneklere sadık kalınarak ,halkın fantezileri doğrultusunda
gelişmeler sağlanmıştır.
6.
Mesut Alper ( Milaslı halı
tüccarı ) ile görüşme 1/7/95
:
Mazılıların kökünün Giritli olduğunu
ifade ediyor. Karacahisarlıların ise Tavas üzerinden gelen
Karakeçeli Yörüklerinden olduğunu söylüyor.
7.
Ali Turan ( Mumcuların tanınmış halı tüccarı ) ile görüşme
30/6/95 :
Ali Turan ,soyunun Tavas Kale’den geldiğini,
ve annesinin mumcuların yerlisi olduğunu söylüyor,annesi halı
öğretmenliği yapmış.
8.
Remzi Akkaş ( Mumcuların tanınmış halı tüccarı ) ile görüşme
2/7/ 95 :
Milas’ta dokumacılığın ilk başladığı
yerler olarak Mazı
ve Karanlığı belirtiyor ,buradaki dokumacılığı da yönlendirenlerin
Milas’ta oturan Yahudiler ve adalardan gelen Rum ve Ermeniler
olduğunu söylüyor. Yöreye gelen Türk boylarının
Konya üzerinden Tavas’a ,oradan da Muğla vilayetindeki tüm köylere
dağıldıklarını belirtiyor. Mevcut desenlerin yöreye Giritten
göç eden Türkler tarafından
400-500 sene evvel getirildiğini ve zaman içinde de tüccarlar
vasıtası ile yöreye lanse edilen desenlerle yörede çeşitliliğin
arttığını söylüyor. Yöreye gelen ilk göçerlerin Bodrum
Mazı ,Armutçuk mahallesine yerleştiklerini, bu kişilerin
buraya deniz yolu ile adalardan geldiklerini belirtiyor. Tavas
yolu ile gelenlerin de Karanlığa yerleşmiş olacaklarını
ifade ediyor.
Sayfa
5
|