Erdoğan ILDIZ

   Aydınlık Gazetesi - Makale

İletişimİletişim

 

 

 Giriş  Yayınlar Genel Açıklama Sayfası
  Mesleki 
 
  Felsefi
  Hikaye
  Şiir

 Halıcının El Kitabı
Sayfalar
1 2 3 4 5
6

 

 

 

                            I. BÖLÜM  

1-     HALI VE KİLİME GİRİŞ

 

Halı konusunda iyi bir görüş açısına varabilmek için, öncelikle tarihçesinden başlamak gerekir. Halıcılığın tarihi, insanlık tarihi kadar eskidir. İnsanlar önce hayvan postlarını kullanıyorlardı. İhtiyaçları arttıkça, ihtiyaçlarına uygun post bulamadıkları için, post taklidi yaygılar ürettiler. Zamanla sevdiklerini de desenleştirerek, bugünkü halının kaba örneklerine ulaştılar. Kısaca halı insanoğlunun doğaya karşı ve doğayı kendine uydurma mücadelesinin ilk ürünlerindendir.

Günümüze kadar gelen halı, yaşantımızda ekonomik, sosyal ve kültürel olarak önemli yer tutar. Gerek Türklerdeki, gerekse doğu ülkelerindeki ev dekorasyonundaki başlıca unsur halı ve kilimdir. Çünkü Avrupa’ nın  kullandığı masa, sandalye, karyola bizlerin yaşantısına yeni girmiştir. Biz halının üzerinde doğarız, halının üzerinde büyür, yer, içer, yatar, kalkarız.

Anadolu’nun bir çok yerinde hâlâ kapalı ekonomi hakimdir. Yani aile kendisine yetecek kadar üretir. Yatağı, divanı kendi dokuduğu halı ve kilimdendir. Sosyal olarak  da halı ve kilim çok önemlidir. Anadolu’ da genellikle görücü usulüyle evlenilir. Kız gelinlik çağına yaklaşınca çeyizini de yapmaya başlar. Çeyizin en önemli parçası da kızın kendi elleriyle dokuyacağı halısı ve kilimidir

Önce kuzusundan veya koyunundan yününü kırpar. Elde ettiği yapağıyı derede veya akarsuda yıkar. İyice temizledikten sonra yünü  güzelce kabartır ve elde ettiği  köpük gibi yünü eğirir. Artık ipini elde etmiştir. Sıra yünlerin boyanmasına gelmiştir. Çevresinden bildiği otları, kökleri toplar ve elindeki yünleri  anasından atasından gördüğü usullerle  kaynatır. Değişik renklerde ihtiyacı kadar ipi elde ettikten sonra fazla boyaları akana kadar, yeniden iyice yıkar. Artık iş dokuma tezgahında dokumaya kalmıştır. Ve yüreğini de koyarak başlar dokumaya.

Bu arada da oğlu evlenme yaşına gelmiş analar da oğullarına kız bakmaya başlarlar. Gelinlik çağındaki kızların evlerine daha sık girip çıkmaya, kızın marifetlerini, huyunu suyunu anlamaya çalışırlar. İşte kızların  çeyizlerine dokudukları halı ve kilim ruhlarının aynası, marifetlerinin diplomasıdır.

Sanırız bu örnek halı ve kilimin Anadolu’ daki sosyal önemi hakkında yeterli bilgiyi vermektedir.Halı ve kilimin önemini vurguladıktan sonra kaliteyi belirleyen faktörlere geçelim.

A-  Halı ve Kilimde Kaliteyi Belirleyen Faktörler :

Halı ve kilimde kaliteyi belirleyen beş faktör vardır.

Bunlar:

1-Kullanılan malzemenin çeşidi ve kalitesi,

2-Kullanılan işçiliğin çeşidi ve kalitesi,

3-Kullanılan boyanın çeşidi ve kalitesi,

4-Desen ve kompozisyon,

5-Yaş

Şimdi bunları tek tek açalım.

1-Kullanılan malzemenin çeşidi ve kalitesi:

Halıcılıkta kullanılan malzemeleri de üçe ayırabiliriz.

a)     Hayvansal malzeme : Yün. Bunlar alevle yanmaz, ateş çekildiğinde söner. Yanık saç gibi kokar.

b)     Bitkisel malzemeler : Pamuk. Hemen yanar, kolay kolay sönmez.

c)     Sentetik malzemeler : Naylon, sentetik ipek. Bunlar da parlayarak yanar ve erirler.  

Bunların en iyisi, en sağlamı üstelik töresel olanı yündür. Yünler de kalitelerine göre kuzu yünü, koyun yünü, post yünü ve fabrika yünü olmak üzere dörde ayrılır. En sağlam ve güzeli kuzu yünüdür. Parlak, yumuşak ve yağlı bir yündür. Çok dayanıklıdır. Koyun yünü daha az parlak, yumuşak ve dayanıklıdır. Post yünü ise oldukça serttir. Parlak değildir ve dayanıksızdır. Fabrika yünleri ise eski yün eşyanın tekrar yün ipliğine dönüştürülmüş şeklidir. Bu arada sentetik elyaf da arasına karışmaktadır. Bu nedenle dayanıksızdır.

2-Kullanılan işçiliğin çeşidi ve kalitesi :

 İşçiliği de geleneksel ve ticari olarak 2 guruba ayırmak mümkündür.

Geleneksel işçilik, Türk düğümü, Gördes düğümü veya çift düğüm diye adlandırılan  düğüm çeşididir. Dokunuşu zor ama dayanıklıdır.

Ticari işçilik ise İran düğümü, Sena düğümü diye de adlandırılan tek düğümdür.

Rönesans döneminde Avrupa’da zenginlik artınca halıya karşı da doğal olarak talep artmış, bu talebe İranlılar cevap vererek, çift düğümden tek düğüme geçmişlerdir. Çünkü tek düğüm hem daha kolay yapılır, hem de daha ince ve sık görünürler. Daha dayanıksız olduğundan da daha çok halı satma olanağı doğar. Türkiye’ de de birçok ticari halı bu yolla yapılmaktadır.

Halının üç elemanı vardır. Bunlar sırası ile halının temelini oluşturan saçak uzantıları şeklinde dışarıya taşan çözgü kısmı, enlemesine giden ipler şeklinde atkı kısmı ve halının tüylerini meydana getiren düğüm kısmı. Halının işçiliği incelendiğinde düğümün çeşidi yanında, atkı ve çözgünün de özellikleri, özellikle kullanılan malzemenin çeşitliliği yönünden araştırılmalıdır.

3-Kullanılan Boyanın Çeşidi ve Kalitesi :

Kullanılan boyalar da ikiye ayrılır. Kök boyalar ve sentetik boyalar. Kök boyalar Kök boyalar bitkilerden ve bitki köklerinden yapılır. Günümüzde çok mükemmel sentetik boyalar da söz konusudur. Ve çok güzel sonuçlar elde edilmektedir. Ancak hiçbir zaman kök boyaların o üç boyutlu parlak güzelliğini veremezler. Bu nedenle kök boyalar tüm eksperlerin tercihidir. Ancak gittikçe kaybolmaya yüz tutmaktadır.

4- Desen ve Kompozisyon :

Desenleri de geleneksel ve ticari desenler olarak ikiye ayıracağız. Ticari desenler hayal gücüne dayalı anlatımla müşteri tarafından beğenilebilirler. Ancak geleneksel desenlerde Türk kültür ve felsefi yapısının tüm unsurları yer alır. Her desenin bir anlamı, her anlamda da derin ve köklü bir felsefe vardır.

 Sayfa 2

 

 

1 2 3 4 5 6
 


 

© Erdoğan ILDIZ, Her hakkı saklıdır, yazılı izin olmadan çoğaltılamaz ve dağıtılamaz