1.2
Çözgünün Tezgaha Takılışı :
Üst ve alt oklardaki demirler,10 cm arayla işaretlenir ve
her 10 cm’e kalitemize göre tel taksimatı yapılır. Bu
ayarlamadan sonra demirler yuvalarına yerleştirilerek, çivileme
yapılır. Üst oktaki tellerin alt oktaki tellere nazaran birkaç
santim geniş çekilmesinde yarar vardır. Çözgü tezgahta
gergin olmalıdır. Başlarda saçak örgülerinin yapılabilmesi
için kilimin alt oktan 15 cm yüksekten başlatılması
zorunludur. Kilim kesilirken de üst başta aynı uzunlukta saçak
payının bırakılmasına özen gösterilmelidir.
Yukarıda çözgünün gergin olması gerektiğini belirtmiştik.
Çözgü tezgaha takıldığında bazı yerlerin gevşek olduğu gözlenirse, gevşek teller
teker teker sıkılarak, alt oka gerilerek düğüm atılır veya
üst okta bir tahta parçası veya benzeri bir dolgu maddesi ile sıkıştırma
yapılarak ipin gerginliği sağlanır.
Bu işlemler bittikten sonra üst ve alt oktaki tellerin
karışmış olup olmadıkları kontrol edilir. Dik, gergin ve eşit
aralıklarla duran çözgüler iyi bir kilimin esasını teşkil
eder. Gevşek çözgüler, potlu
ve yamuk kilimlerin üremesinde ana faktördür.
1.3.
Gücü
:
Arka teller gücüye bağlanarak atkının bir düz, bir çapraz
atılıp bir birlerine kenetlenmesi sağlanır. Gücüye arka
teller iyi bağlanamamışsa, işçilik düzenli olmaz.
1.4.
Varangelen :
Bu parçanın, kilimin
kalitesinde rolü olmayıp, işlevsel önemi büyüktür. Çözgünün,
öne ve arkaya çıkmasını ve gücünün rahatça geçmesini sağlayan
bir parçadır. Yerinden çıkarıldığında güçlükle yerine
oturtturulabilir. Bazı yörelerde varan- gelenin yerine, her 10
cm’de bir teller, asılınacak bir tutacağa bağlanarak,
varangelenin işlevi elde edilir.
1.5.
Kilimin Başları :
Kilimin dokunmasına, tezgahın alttaki demir çubuğundan
15 cm veya yeterli yükseklikte zincir atılarak başlanmalıdır.
Kilimin desen bölümüne gelmeden, her kilimde en az
3- 5 cm’lik kısım mutlaka, kilimde en çok kullanılan
renklerden çubuk,çubuk
dokunmalıdır.
1.6.
Kilimin
Eni :
Kilimin boyu, verilen ölçüden fazla veya noksan yapılmamalıdır.
Kilim dokunurken, eninin istenilen ölçüde olabilmesi için,
motif genişlikleri dikkate alınmalıdır. Motiflerin genişliklerinin
daha fazla uzatılarak motifin karakteristik özelliğinin
bozulmamasına dikkat edilmelidir. Kilimin en olarak verilen ölçüsünden,
dokuma aşamasında, dokunacak kilimin genişliğine göre 4 ile
12 cm arasında değişen bir fazlalık, çekme payı olarak
verilmelidir. Ayrıca dokuma sırasında sık sık, çelik metre
ile dokumanın gidişi ölçülerek kontrol edilmelidir.( Metre
olarak bez mezuraların kullanılması, yanlış ölçümlemelere
sebep olmaktadır.)
1.7.
Kilimin boyu : Kilimin boyunun verilen ölçüden uzun olmasının
başlıca
üç
sebebi bulunmaktadır.
Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
a) Motif boyunun iyi ayarlanmaması,
b) Motifler arasındaki boşluk mesafelerinin iyi
ayarlanmaması,
c) Kirkitle iyi oturtmamak.
Sarma
tezgahlarda, kilimin dokunan kısmı sarılmadan önce , çözgü
üzerinde, dokunacak bölümdeki desen yerleri işaretlenmelidir.
Bunun için, desenin dokunacağı alanlara, çözgü üzerine,
renkli ipler bağlanarak işaret konması, bu hataları asgariye
indirilebilir.
1.8.
Kilimdeki renk : Üretilen kilimlere uygulanacak renk dağılımı ve
uyumu son derece
önemlidir.
Ürünün pazarda satılması veya satılamamasının en baştaki
sebeplerinden birisi renk olayıdır. Hatalı renk uygulamasından
bir çok ürün, bazen yıllarca satılmadan
beklemektedir.
Bu ise büyük ekonomik kayıplara sebep olmaktadır.
Bu konuda meydana gelen hatalar şunlardır:
a) Bordürlerde ve zemin renklerde meydana gelen renk
hataları;
b) Motiflerde meydana gelen renk hataları;
c) Verilen iplerin ürünü tamamlamaya yetmemesi sebebiyle
ortaya çıkan renk
hataları.
Konunun önemi sebebiyle, bu üç hususu daha derinlemesine
açıklamak için, teker teker ele almaktayız:
a) Bordür ve zemin renklerde
meydana gelen renk hataları :
Kilimlerde ana renkler, bordürlerde ve zeminlerde kullanılmaktadır.
Özellikle
kök
boya iplerde, abraş
boyalara daha çok rastlanmaktadır. Kök boyanın, boyama
tekniğinden
ve boya özelliklerinden gelen farklı yapıları sebebiyle, önemli
nüanslar oluşmaktadır.
Burada dokuyucunun dikkat etmesi gereken husus şudur :
Dokuyucu, öncelikle zemin ve bordür için verilen tüm
ipi gözden geçirmelidir. Eğer, verilen çilelerde abraşlıklar
varsa veya çile renkleri bir birini
tam olarak tutmuyor ise, bu tür
çileleri veya çileyi açarken çıkan farklı tonları ayırmalı
ve abraşın kilimin bordür veya zemininin her tarafına dengeli
dağıtılmasına dikkat etmelidir. Genellikle dokuyucular buna
dikkat etmemekte, ipin geliş sırasına göre rasgele dokumaktadırlar.
O zaman , zemin veya bordürlerin bazı bölümlerinde bu renkler,
kilimin genel havasını ve görünüşünü bozmaktadır.
b) Motiflerde meydana gelen
renk hataları
:
Kilimdeki gerek ana motifler içindeki renk sıraları,
gerek küçük motifler içindeki
renk
sıraları,verilen desendeki renklendirmeye uygun yapılmalıdır.
Yerleri değiştirilmemelidir. Çünkü bu renklerin yerleştirilmesi,
üretici firma tarafından, işin uzmanlarına yaptırılmakta,
renkler arasındaki renk uyumu dediğimiz ahengin yaratılmasına
özen gösterilmektedir. Bu ahengin bozulmaması gerekmektedir.
c) Verilen iplerin noksan çıkmasından
kaynaklanan renk hataları :
Herhangi bir nedenle, dokuyucu kilimini dokurken bir veya
birkaç rengi bitmiş
ise,
üreticisini beklemeden, bazen de komşularından aldığı ve yakın
sandığı tonlarla kilimi
dokuyarak
bitirmekte ve öyle teslim etmektedir.
Bunun meydana gelmemesi için :
ca- Kilimi verilen ölçüden büyük dokumamak,
cb- İşe başlamadan, ipi teslim alırken yetip yetmeyeceğini
kontrol
etmek,
cc- Her halûklarda ip kafi gelmez ise, üreticisine ipten
örnek göndererek,ayni renk ipten temin ederek dokumaya devam
etmesi gerekmektedir.
Sayfa
4
|