Değerli gönül dostları, biliyorsunuz sayısız
fedakar arkadaşımız mesaj iletmek görevi ile çeşitli
gezegenlere gidip ora halkına yararlı hizmetler verip onların
evrimlerine katkıda bulunuyorlar. Kapasiteleri doğrultusunda başarı
elde ettikleri gibi, kendi şahıslarının evrimine de olanak
yaratıyorlar. Bilindiği gibi baş kurmaylık için her 10 senede
bir, diğer kurmaylıklar içinse her 5 senede bir seçim
gerekiyor. Ölçüm merkezinde yapılan bu işlemler, adaylar arasında
kim tuğlalarını daha çok geliştirmişse, onun seçimi ile
sonuçlanıyor, neticede bu bir bilgi yarışıdır ve tüm
kurmaylıklardaki tüm pozisyonlar herkese açıktır. Bu salonu
dolduranlar arasında çok değerli görevler üstlenmiş arkadaşlarımız
mevcuttur, ancak delta gezegeninde Meryem arkadaşımızın başardığı
konu evrende pek çok gezegende yaşadığımız tıkanıklığı
çözecek önemli bir konudur. Bu konu aşılınca, yaşam mana
kazandığı gibi ruhsal alem de boyut kazanmakta,evrimin manası
ortaya çıkmaktadır.
Meryem delta gezegeninde evrimi hızlandırmak
için ne yapmıştır?
Cevap çok basit, Meryem önüne gelene şu
soruyu sormuştur:
Kadının
cenneti nasıl bir yer tarif eder misiniz?
Meryem delta gezegeninde vücut bulduğu
zaman, küçük yaşlarda garip bir durumun gezegen inançları
arasında olduğunu görmüştür. Oda şudur:
Çocuğu doğuran ana, büyüten terbiye eden
ana, ilk eğitimleri veren ana, ama iş cennetin tarifine geldi mi
ana oluyor huri, garip bir yaklaşım. Cennet hep erkeğe göre
tarif edilmiş, garip bir cennet. Nasıl bir cennet? Yeşillikler
içinde ırmaklar akıyor, huri kızları her türlü servisi yapıyor.
Huriler bizim anamız, bacımız, karımızsa yandık, öğrendiğimiz
tüm ahlak kuralları güme gitti demektir. Diğer yandan kadınların
da erkek hurilerden servis almaya hakları var. Yoksa adalet
olmaz. Bir diğer gariplikte cennetin tembellerin toplandığı
bir yer olarak tarif edilmesi. Herkes yatıyor, yaşamında elde
edemediği her şey önüne geliyor, çaba uğraş yok. Kainattaki
zaman dilimlerine bakıldığında, 70 yaş saniye bile değildir.
Yani ufacık bir yaşam sürüp ilelebet bir parazit gibi yan
gelip yatacaksın, kainatta yapılacak onca şey dururken sen hazırdan
yiyeceksin, erken emeklilik gibi bir şey. Beş yıl çalıştım
100 yıl yan gelip yatacağım demek oluyor.
Meryem kadınlara böyle bir cennetin
olamayacağından bahsetmiş, gerçek cenneti bulmanın yolu
olarak da zihinsel gelişmenin tek çare olduğunu anlatmıştır.
Gözlerindeki perde, kafalarındaki sis kalkan
kadınlar yetiştirdikleri çocuklara da sonsuz evrim cennetini
anlatmaya başlayınca delta gezegeninin motivasyonu artmış,
evrim 100 misli gelişmiştir. Eski inançları hem yaşadıkları
gezgende hem de ahrette kişileri pasivize ederken, yeni inançla,
kişiler her yaptıklarını planlar, benliklerindeki tuğla
miktarını artırmak için var güçleri ile gayret eder olmuşlardır.
Yaşamlar bir mana kazanmıştır. Tüm yaşamın iki türlü
meyve verdiğini idrak etmeye başlamaları onları bencillikten
kurtarmış esas mirasın farkına vardırmıştır. Yaşamın ilk
meyvesi, kendi benliklerine ekledikleri tuğlalarla bir sonraki
hayat buluşta üst evrimlere ulaşacakları inancının verdiği
gayret, ikinci meyvesinin ise,kendi benliklerinde elde ettikleri
evrimin genlerinde depolanan bilgiler yolu ile, kendinden sonraki
kuşaklara aktarılacağı inancının
verdiği mutluluktur. Önceleri benden sonra tufan diyen deltalılar,
hem kendilerini hem çocuklarını daha iyi yetiştirir olmuşlar,para
hırsı ve maddecilik geri plana itilmiş,bilgiye ulaşım,
kendini ve toplumu yetiştirme daha ön plana çıkmıştır.
Zeus tüm bunları anlattıktan sonra
Meryem’ i kürsüye davet etti, kendisini tebrik ederek, yaptığı
bu hizmetten dolayı eşlerin evriminden sorumlu kurmaylıkta görevle
ödüllendirilmesinin kurmaylar kurulunda kararlaştırıldığını,şayet
edilen teklifi kabul ederse memnun kalacaklarını söyledi ve kürsüyü
Meryem’ e bıraktı.
Meryem, Zeus ve tüm kurmaylara teşekkür
ederek söze başladı. Bilindiği gibi evrim çok uzun bir süreçtir.
Mikroorganizmadan başlayıp enerjinin kaynağına uzanan evrimde,
yolun kilometre taşları içinde en belirgin konumları
vurgularsak, bunlar;
1-İnsan bedenine ulaşmak
2-Bilge insan olmak
3-Mesajcı olmak
4-Kurmaylıkta görev almak
5-Kurmay olmak
6-Baş kurmay olmak
Diye özetleyeceğimiz konumlardır, bu
evrimlerle ana belleğe en yakın konumlara gelip, o ilimden, en yüksek
bağlanma yolu ile beslenebilmektir. Ana belleğe yaklaştıkça
kanallarımız daha çok açıldığı için, bilgiden alınan haz
da o oranda artmaktadır. Şu an bana evrimimin çok önemli bir
kilometre taşı teklif edilmektedir. Bu görevi büyük bir
memnuniyetle kabul ettiğimi belirtmek isterim. Yeni görevimde de
en üstün başarıları yakalamak için elimden gelen gayreti
sarf edeceğimden emin olabilirsiniz. Aranızda görev almak,
sizlerin deneyimlerinden faydalanmak beni mutlu edecektir. Diyerek
sözlerini bitirdi.
Romeo gördüğü sahnelerden çok etkilenmişti.
Şimdi Juliet’ i daha iyi anlıyordu, muhakkak zor bir görev
almalıydı ve vereceği mücadele ile kendini iyice bileyerek
evrim yolundaki mücadelesini hızlandırmalıydı.
Seremoni salonundan çıkıp ana belleğin diğer
kısımlarını ziyarete başladılar. Manzara çok etkileyiciydi.
Ana bellek ortada ve etrafı da çeşitli kurmaylıkların ana
belleğe bağlanma organları tarafından kuşatılmış
bulunuyordu. Ana bellek sonsuza açılmış bir pencere gibi,
bakanda sonsuzluk hissi bırakıyordu. Onun her an büyüdüğünü
geliştiğini hissetmemek imkansızdı, her geçen saniye evrende
yapılan keşiflerin ana belleğe verdiği mutluluğu paylaşmak,
evrenin evrimini izlemek inanılmaz keyifli bir duyguydu. Ana
bellek etrafındaki kurmaylıklar çok yoğun bir çalışma içindeydi,hem
evrenin her köşesindeki mesajcılara ana bellekten servis
veriyorlar hem de ana belleği ziyaret edip ana bellekten beslenme
talebinde bulunanlara ziyaretçinin kapasitesi oranında
beslenebilmesi için servis veriyorlardı. Ziyaretçinin
kapasitesi oranında beslenmesi önemli bir olguydu, çünkü
kapasitesine göre bilgi akmazsa, ziyaretçi zarar görebilirdi.
Ayni yüksek gerilim hattına bağlanan bir transistorlu radyonun
durumuna düşmek gibi olurdu. Bilginin faydalı olması ve
ziyaretçi tarafından iyi sindirilmesi için kurmaylıklar canla
başla çalışıyorlardı. Kurmaylıkların dışındaki halka bu
tür ziyaretçilerle doluydu. Ana belleğe gelen ziyaretçilerin
bulunduğu, kurmaylıkların önünde bulunan halka şeklindeki çepeçevre
salonlardan bir dış halkaya geçildiğinde intikal merkezine
geliniyordu. Burası yeni göreve tayini çıkanların, görev
mahalline intikal etmesini gerçekleştiriyordu. Bu bölüme, yine
bu bölümü saran daire şeklindeki yeni hayata
hazırlama merkezinden geçiliyordu. Tüm olay ana bellek
etrafında yapılaşmış iç içe halkalar şeklindeydi. Yeni
hayata hazırlama bölümünden tayini olgunlaştırma merkezine,
oradan da ölçüm merkezine geçilmekteydi, istirahat haneler dıştan
2. halkada, en dış halkada ise resepsiyonlar bulunmaktaydı.
Sonuç olarak yapılaşma iç içe oluşan 9 halkadan meydana
gelmekteydi. Romeo ve Juliet bu halkalardan ana bellek bölümünün
ziyaretçileri arasında dolaşıyorlar, kurmaylıkların
ziyaretçilere verdikleri hizmet hakkında bilgi alıyorlardı.
Kalabalık içinde Romeo tanıdık bir simaya
rastladı. Dünyada bir başka evrimde hayat buluşunda rastlamıştı
ona ve konuştuklarından hiçbir şey anlamamıştı o zamanlar,
şimdi ne demek istediğini daha iyi anlıyordu. O evrimde onlar
iyi iki dosttu ve dostluklarının temel noktası beraber satranç
oynamaya dayanıyordu, o zamanlar Romeo ülkenin en iyi satranç
oyuncuları arasındaydı, filozof yapılı biri olan Mansour da
satranç hastasıydı bu yüzden iyi bir dostluk oluşturmuşlardı.
Mansour’ un düşünceleri pek çok kişiye ters geliyordu o
zamanlar. Nitekim ettiği bir çift söz yüzümden toplum tarafından
param parça edilerek öldürülmüştü. Öldürülmesine neden
olan söz, “ en el hak” sözleriydi. Toplum bu sözün gerçek
anlamını bilememişti. Mansour yaradan benim içimde, ben
yaratanın bir parçasıyım demek isterken. Toplum bu adam
“ ben Allah’ ım” diyor, diye yorumlamış ve Mansour’
u paramparça etmişti. Juliet bu hikayeden çok etkilenmişti,
Romeo’ dan Mansour ile tanıştırmasını istedi.
- Romeo, hey Mansour, kıymetli dostum diye,
bağırdı.
- Adam döndü ve anında yüzünde bir gülümseme
belirdi ve sıcak bir ifadeyle, merhaba benim satranç dostum,
diyiverdi.
Sana eşim Juliet’ i tanıştırayım,
hikayeni anlattım,
çok etkilendi. Anlat bakalım ne yapıyorsun, nerelerdesin?
Bu aralar Galaktika ‘daki evrimimi
tamamlamakla uğraşıyorum. Ya sen ne alemlerdesin?
Ben de işler yolunda giderse marsa tayinimi
isteyeceğim, ancak Juliet Galaktika yoluna tayinini istemeyi
planlıyor. Tanışmanız iyi bir tesadüf oldu.
Juliet söze girerek Mansour’ a sordu.
Galaktika’ da dikkat etmem gereken en önemli
konu nedir sizce? Biraz söz eder misiniz?
Mansour ağır ağır soruyu yanıtladı,
bence en önemli konu Galaktika’ da, genel evrimin hızına ayak
uydurabilmektir. Sistemin toplum üzerimde büyük baskısı vardır,
ayak uyduramayanlar eğitim kamplarında yoğun eğitime tabii
tutulmaktadırlar, bunun doğruluğu tartışılabilir, ben dünyadayken
tam tersi bir durum vardı, cahilin cahil kalması için feodalite
gayret gösteriyor, ilim sahipleri eziyet görüyordu, beni de bu
yüzden parçaladılar zaten. Dünyada öğrenmeme özgürlüğü
almış başını gitmişti. Galaktika’ da ise tam tersi, öğrenmeme
özgürlüğü yok denebilir. Ancak bizim gibi bilgiye aç olanlar
genellikle bu gezegeni tercih ettiklerinden bu durum bizler için
bir sorun değil. Ancak orayı tercih edipte bilgiye susamamışların
vay haline, yaşamları ızdırap olabilir.
Mansour sözlerini bitirdikten sonra Romeo’
ya dönerek sordu. Neden Mars’ a gitmek istiyorsun? Dünyadaki
evrimini yeterli görmüyor musun? Dünyadan sonra Mars senin için
oldukça sıkıntılı olmayacak mı?
Romeo biraz mahcup fakat kararlı bir ifadeyle
anlatmaya başladı. Biliyorsun dünyada birlikte olduğumuz zaman
dosttuk ama tuğla farkımız
oldukça fazlaydı, daha sonraki beden buluşlarımda da bu
farkı gideremedim, şimdi lider olabileceğim, yoğun basınç
altında kalabileceğim, vereceğim mücadelelerle evrimimi hızlandıracağım,
bir yere gitmek istiyorum, bunu en ideal olarak yapabileceğim yer
olarak Juliet’ le beraber Mars diye karar kıldık.
Mansour yanıtladı, çok hızlı bir evrimle
tuğlarla farkını kapatmak istiyorsan fikrinize katılıyorum.
Gazan mübarek olsun. Azimliysen ne kadar çok sıkıntı çekersen
ve çekilen sıkıntıları bertaraf etmek için o kadar çok uğraşırsan
beyninin evrimi o ölçüde hızlı olacaktır. Yeter ki,
zorluklar karşısında geri çekilme. Çarelerin sonsuz olduğunu
aklından çıkarma.
Romeo tavsiye için teşekkürlerini
belirtirken aklını kurcalayan soruyu da ihmal etmedi.
Şimdi ana bellekteki seremoni salonundan
geliyoruz. Meryem’ in kurmaylığa tayin töreni vardı, senin
yaptıklarını göz önüne alınca, böyle bir ödülü senin de
hak etmiş olman gerekirdi, seni bu ödülden geri koyan ne oldu?
Mansour bu soruyu tebessümle karşıladı,
sakin fakat çok kararlı bir ifade ile yanıt verdi.
Sayfa
4
|