Tam Ali Anadolu’ da geçirdiği hayattan
söz etmeye başlıyordu ki nakil işleminin ön sinyalleri
gelmeye başladı, artık nakil konusuna konsantre olması
gerekiyordu. Mars’ ta karşılaştıklarında bu konudan da
etraflıca konuşmaya vakitlerinin olacağını belirtti ve
müsaade istedi. Bir birlerine iyi dilekler dileyerek ayrıldılar.
Mars’ ta sürüngen bir bedende hayat bulmak için kendini yeni
hayata hazırlama merkezinde çok iyi hazırlamış olan Ali’
nin nakil için konsantrasyonu hiç te zor olmayacağa benziyordu.
Romeo ve Juliet nakil merkezinden çıkıp,
yeni hayata hazırlanma merkezine geçtiler. Bu bölümde çeşitli
kurmaylıkların pek çok danışmanı görev yapmaktaydı.
Ölçüm merkezinde belirlenen tuğla seviyesine göre % 20 yukarı
veya aşağı marjlar limitinde evrende gidilebilecek gezegenlerin
belirlenmesi ve gidilecek yerdeki hayat tarzına göre kişilerin
hazırlanmasına yardımcı olan görevliler canla başla çalışıyorlardı.
Yeni hayata hazırlanabilmek için, burada çeşitli kurslar,
seminerler veriliyordu. Bu bölümde önce danışmanlarla
ölçüm merkezinin verileri tartışılıyor, sonra da çeşitli
kurslar için randevu alınarak gelecek hayatın hazırlıkları
yapılıyordu. Bu bölümden sonra istirahat merkezine dönüp
durum değerlendirmesi yapacaklar, ertesi gün de ölçüm
merkezine gidip işlemlere başlayacaklardı. Şimdi Romeo’ nun
katılacağı kurslar konusunda karar vermeleri gerekiyordu. Bu
kurslara ilaveten danışmanların önerecekleri kursları da yarın
tartışacaklardı. Danışmanların onların hedeflerini tam
olarak bilmeleri mümkün değildi, kendilerinin hedeflerinde ısrarlı
olması gerekiyordu. Danışmanlar kişileri ve hedeflerini analiz
ettikleri ölçüde tavsiyelerde bulunuyorlardı. Ölçüm
merkezinden dünya ve benzeri gezegenlerin tercih puanları doğrultusunda
bir ölçümün çıkacağını biliyorlardı. Romeo’ nun gelişmek
için Mars’ a tayin edilmesinde de kararlıydılar ve Mars’ ta
% 20 tolerans sınırında bir gezegendi. Buraya kadar her şey
mükemmeldi. Ölçümden sonra kurslar sayesinde Romeo’ nun bazı
yetenekleri daha da artacak Mars’ ta ora halkı ile çelişkileri
daha da keskinleşecek, daha çok acı çektikçe evrimi de o
denli hızlanacaktı. Şimdi alması gereken kurslara kaydını
yaptırmaya başlamaları gerekiyordu.
Tüm muhtemel kursları ziyaret edip, gerekli
bilgileri aldıktan sonra, netice olarak şu kurslarda karar kıldılar
ve kayıtlarını yaptırdılar.
1.
Evrensel iletişim kursları
2.
Ana belleğe bağlanma
3.
Sır saklama
4.
Sabır
5.
Adam seçme
6.
Kadirşinaslık
7.
Şükür etme
Hem evren tayin merkezinin çeşitli
bölümlerini ziyaret hem de kurslar hakkında alınan bilgiler
Romeo ve Juliet’ i iyice yormuştu. Rastladıkları değişik
dostlarla muhabbet tazelemişler, güzel bir şekilde günü
noktalamışlardı. İstirahat merkezine giderken ikisi de
kendilerini çok mutlu hissediyorlardı.
Ertesi gün erkenden kalkıp bir daha durumu
gözden geçirdiler,planları ve eğitim programları konusunda
ekleyecek bir şey bulamadılar. Bunun huzuru içinde ölçüm
merkezinin yolunu tuttular.
Ölçüm merkezi çok sakin, sessiz bir yerdi.
Burası çok zevkli döşenmiş bir salon izlenimi veriyordu.
Dörder kişilik oturma gurupları şeklinde organize edilmiş
koltuklar modülün esasını oluşturuyordu. Kapıda sizi karşılayan
görevli, ölçüm yaptıracak şahıs ve varsa refakatçisini alıyor
müsait olan bir birime götürüyor. Görevli her koltuğun yanında
olan ölçüm cihazını, ölçüm yaptıran kişinin kafasına
yerleştiriyor. Cihazı çalıştırdıktan sonra görevli de
oturuyor, orada bulunanlar arasında sohbet başlıyor. Ölçüm işleminin
süresi ancak sıradan bir sohbeti tamamlayana kadar yetiyor,
sohbeti derinleştirmeye imkan yok, süre yetmiyor, bir berber
dükkanındaki, bir kuafördeki gibi. İşlem sırasında herhangi
bir ses veya hareket gözlenmiyor. Başa yerleştirilen taç
görünümlü bir cihaz, işlem bitince de yanan bir ışık o
kadar.
Ölçüm işlemi bitip ışık yanınca,
görevli tacı baştan alıp koltuğun yan tarafındaki yerine
yerleştiriyor. Bir müddet daha sohbete devam ettikten sonra
kibarca ziyaretçileri ölçümün neticesini veren bölüme
geçiriyor. Burada ölçüm sonuçları ile ilgili belge
ziyaretçiye veriliyor. Tüm işlem bir saatlik bir süreye ancak
sığıyor ve olay bir lüks otel lobisinde iş ziyareti için
buluşan birkaç kişinin davranışları çerçevesinde gelişiyor.
Aslında
sessiz ve telaşsızca yapılan bu işlem evrende olan
olayların en önemlisi ve evreni harekete geçiren sistemin ana
motoru olarak ortaya çıkıyordu. Ölçüm sırasındaki kısacık
sürede çok önemli 2 şey oluşuyordu. Bunlardan biri bilgi
transferi idi, diğeri tuğlaların ölçümü konusuydu. Ölçüm
esnasında ziyaretçinin kafasındaki tüm bilgi taranıyor, o ana
kadar hiçbir beyinde rastlanmamış değişik bir birikim bulunduğunda
bu bilgi ana belleğe aktarılıyor ve bilginin türüne göre
evrene koyduğu tuğla sayısı belirleniyor. Ana bellek bu gibi sıra
dışı bilgilerle beslenip gelişiyor. Ölçüm esnasında yapılan
diğer işlem ise, kişinin göreve gitmeden siciline kayıtlı
olan tuğla miktarı ile görevi tamamlayıp döndükten sonra
tespit edilen tuğla miktarının karşılaştırılması işlemi
idi. Ölçüm sonucunda yoğun gerilemeler görüldüğü gibi,
oldukça da yerinde sayanlara rastlanmakta, nadiren de tuğla sayısını
artırmışlara tesadüf edilmektedir. Gerilemeler genellikle tüm
kutsal kitaplarda belirlenen normlara karşı gelenlerin
içlerinde meydana gelen çürümelerin tezahürü şeklinde
kendini göstermekteydi. Tuğlaları azalan bu kişilerin
tayinleri de daha geri gezegenlere veya aynı gezegende bir alt
oluşum halinde, yani hayvan veya bitki olarak bir canlı
türünde vücut bularak cezalandırma şeklinde kendini
gösteriyordu. Tuğlasını artırmış kişilerin tayinleri de
ödüllendirme esasına göre oluyordu. Daha gelişmiş
gezegenlerde alan durumuna geliyorlar, cenneti yaşıyorlardı.
İnsan olmanın puanı 50 olarak belirlenmişti,
62.5 puanlık tuğla, adam olmanın başlangıç çizgisiydi 100
puan ile baş kurmay olunabiliyordu. 62.5 puan sınırındakiler
isterlerse bir hayvan bir sürüngen olabiliyorlardı. Bitki
olabilmek için 10 puanlık tuğla yeterli olabiliyor, hayvanlar sınıfının
tuğla sayısı olan 25 e kadar bitkisel alemin rütbeleri sıralanıyordu.
Kişinin erdem kazanmaya başlamasının sınırı olan 62.5 puanlık
tuğla miktarından sonra 80 puanlık seviyeye kadar çetin bir
imtihan vermesi, niteliklerini artırıcı pek çok çalışmanın
içine girmesi gerekmekteydi. Evrim bu süreçte çok yavaşlamakta
ve zorlaşmaktaydı. Bu süreç 80 den sonra daha da yavaşlıyor
ve zorlaşıyordu.
Ölçümün sonuçlarını aldıklarında
Romeo’ nun başı dönüyor, ayakları bir birine dolanıyordu,
sonuca bakmaya cesareti yoktu. Juliet de çok heyecanlıydı.
Neyse ki sonuçların bildirildiği bu mekan bol ve rahat
koltuklarla ferah bir
şekilde döşenmişti. Koltuğa yerleştikten sonra Juliet
belgeyi aldı usulca açtı. O an sevgilisinin boynuna sarılarak
onu yere yuvarladı ölçüm tam istedikleri gibi çıkmıştı,
istedikleri seçimi yapabilirlerdi. Romeo belgeye baktı dünyaya
gidiş 65 tuğla, dünyadan dönüş
62 tuğla diye kayıt düşülmüştü demek ki hataları
kendine 3 tuğlaya mal olmuştu. Çeşitli nedenlerle kendini geliştirememişti,
ölçüm hiç hata yapmıyordu, her şey apaçık ortaya çıkıyordu.
Şimdi kendini geliştirmek için şans doğmuştu. 62 nin %20
eksiği 49.6 ediyordu ve bu puan insan olmanın asgari puanı olan
50 puanın altındaydı. 49.6 puanla sürüngen olarak Mars’ a
gidebilecekti. Plânları tutmuş, muratlarına ermişlerdi. Romeo
tuğlalarını daha süratli artırabilecekti. Bu tuğla lafını
da çok seviyordu. Kendi durumuna cuk oturuyordu. İnsanı bir
bina gibi düşünürsen, nasıl bina üst üste konulan tuğlalarla
meydana geliyorsa, insan da öyleydi, evrendeki en zor bina insan
binasının inşası idi çünkü insana tuğla bulmak zordu,
insan tuğlası bilgilerden oluşuyor, o bilginin edinilmesi,
uygulaması fevkalade yavaş oluyordu. Mevcut yapısı üstüne
bir taş daha koymanın zorunluluğunun farkına varması için
pek çok beden değiştirmek gerekiyor, o bilinç elde edildi mi
ondan sonra işler nispeten hızlanıyor. İşte bu bilince
gelmekti esas olan. Tuğla lafı da bu bilinci güzel vurguladığı
için bu kelimeyi seviyordu. Tekrar bir birlerine sarıldılar,
mutlu bir şekilde tayin olgunlaştırma merkezinin yolunu
tuttular.
Tayin olgunlaştırma merkezi de ölçüm
merkezi gibi gayet rahat döşenmiş, masada oturan bir görevli,
karşısında rahat oturma gurubu ziyaretçisine rahat sohbet
imkanı tanıyor. Yanda birkaç kişinin karşılıklı
oturabileceği bir yuvarlak masa evren haritalarının karşılıklı
incelenmesi ve gidilecek yer hakkında detaylı bilgilerin tartışılabilmesi
için konulmuş. Bir de perde, gidilecek yer hakkında görüntü
sağlayan, pratik bilgilerle eksiklikleri tamamlayan bu perde ile
tayin olgunlaştırma merkezi oldukça etkileyici bir yerdi. Bir
seyahat bürosu izlenimi veriyordu. Görevlinin davranışı da işini
bilen, profesyonel seyahat acentesi çalışanının davranışlarını
andırıyordu. Ancak bu acentenin çalışma salonunda sayısız
görevli, müşterileri ile büyük bir sessizlik içinde çalışıyor,
tüm görevlilerin masaları ve çalışma mekanları o şekilde
ayarlanmış ki, kimse bir diğerinden rahatsız olmuyor, her
görevli kendi oturma gurubunda bağımsız iyi döşenmiş bir
odada çalışıyormuş hissine kapılıyordu. Oysa tüm
görevliler aynı salonu paylaşıyorlardı. Bitkiler ve zevkli
ara bölmeleri ile çok ferahlatıcı bir dekor elde edilmişti.
Bir gün önce randevular alınmış kaç
numaralı görevli ile ne zaman görüşecekleri ayarlanmıştı.
Koordinatlar çok iyi belirlendiğinden o uçsuz bucaksız salonda
kendileri ile ilgilenecek görevliyi bulmakta gecikmediler.
Tüm görevliler güler yüzlü idiler,
hepsinin uçak hostesleri gibi belirli bir eğitimden geçtikleri
tüm hal ve davranışlarından belli oluyordu. Romeo’ nun
tayinini olgunlaştırmakla görevli kişi çok güzel ve candan
gülücükler saçan bir kadındı. Onları çok sıcak karşıladı,
yer gösterdi ve ziyaretçilerinin koltuklarına yerleşmelerini
müteakip, hemen konuya girdi. Ölçüm merkezinden gelen
sonuçlar masasında duruyordu. Çok kritik bir durum diyerek lafa
girdi.
Kıymetli Romeo, hem insan olarak, hem
sürüngen olarak gidebileceğin pek çok gezegen bulunuyor,
istersen önce bunu netleştirerek işe başlayalım. Görevlinin
ağzından bu laflar dökülür dökülmez Juliet hemen lafa
girdi.
Romeo bu defa sürüngenliği denemek istiyor,
insan olarak nakil seçeneğini iptal ederek seçenekler
yelpazesini daraltmak yoluna gidebiliriz diyerek lafını bitirdi.
Romeo da gülerek insan olmaktan bıktım, değişiklik
olsun diye bu defa da sürüngen olmaya karar verdim dedi.
Yetkili, sevinçle, sıhhatli kararlara doğru
gidildiğine memnun olduğunu belirtti. Kendisinin de Romeo’ nun
gelişim çizgisini tayin merkezinin kayıtlarından incelediğini,
Romeo’ nun gelişim sürecinde bir tıkanıklığı tespit ettiğini
belirtti. Romeo pek çok bedendir tuğlalarında artış sağlayamadığı
gibi, son beden buluşunda 3 tuğla geriye gitmişti. Bazı beden
buluşlarda ilerleme kat ediyor, bazılarında ise geri gidiyordu.
Neticede bu tıkanıklığı çözmesi gerekiyordu. İnsan olarak
bu tıkanıklığı çözemediğine göre sürüngen olarak
denemesi en akılcı yoldu.
Yetkili hemen Romeo’ nun sürüngen olarak
gidebileceği gezegenlerin listesini ana bellekten aldı. Liste
oldukça kabarıktı. Yetkili listeyi daraltmak amacı ile Romeo
ve Juliet’ e sordu. Gidilmek hedeflenen gezegende sadece
sürüngenler mi bulunsun istersiniz? Yoksa insan veya benzeri
canlılarla beraber yaşayan sürüngenlerin bulunduğu
gezegenleri mi istersiniz? Bu soru çok yerinde bir soruydu
çünkü dünyada olduğu gibi pek çok gezegende sürüngenler ve
diğer canlılar birlikte yaşıyorlardı.
Romeo kesin tavrını koyarak, sadece
sürüngenlerin yaşadığı gezegenlerle ilgilendiğini belirtti.
Görevli bu seçimin de iyi bir seçim olduğunu hemen belirtti,
çünkü bir üst evrim için daha az gelişmişlerle bir müddet
beraber kalmasında fayda vardı. Bu onun tuğla sayısını artırmak
için iyi bir yöntem olacaktı, sıkıntı çekmeden gelişmek
mümkün olmuyordu.
Sayfa
6
|