Erdoğan ILDIZ    Aydınlık Gazetesi - Makale İletişimİletişim
 
 

 Giriş  Yayınlar Genel Açıklama Sayfası
  Mesleki 
 
  Felsefi
  Hikaye
  Şiir

 Gücün Kaynağı
Sayfalar
1 2 3 4 5
6 7 8 9 10
11

 

 

 

Görevli listeyi bir daha taradı, bazı gezegenlerin yanına işaret koydu. İşaretlediği gezegenlerin içinde özellikle 3 gezegenin altını kalın bir şekilde çizmişti. Altı çizili gezegenlerden bir tanesi de Mars’ tı. Romeo ve Juliet derin bir nefes alarak neşeyle

Mars’ ı istediklerini görevliye söylediler ve ilave ettiler, her ne kadar Mars’ ı seçsek de diğer iki gezegen hakkında da bize bilgi verir misiniz, dediler. Görevli evren haritalarını çıkarıp masaya yaydı ve onları da yanına alarak güneş sistemi ile diğer gezegenlerin bulunduğu galaksileri işaretledi. Diğer 2 gezegen başka başka galaksilerde bulunuyor, Mars, Dünya ve Galaktika’ nın bulunduğu galaksiye çok büyük uzaklıktaki bir konumda yer alıyorlardı. Uzaklık evrensel telepatik haberleşme için bir engeldi. Gönül gözü iyi açılmamışlar kısa mesafelerle haberleşe biliyorlardı ancak mesafeler büyüdükçe haberleşmeler gönül gözü tam açık olmayanlar için zorlaşıyordu. Aynen zayıf bir verici istasyondan uzaklaşan zayıf bir alıcı cihaz gibi, işler güçleşiyordu. Romeo daha bu haberleşme işini tam halledemediğinden bu tür uzaklıklar ürkütücü gelmekteydi. Juliet ile haberleşememe korkusundan dolayı buralar hakkında alacağı bilgiden vazgeçmek üzereyken, Juliet  meraktan diğer gezegenlerdeki yaşamlardan da kesitler görmek istediğini belirtti. Gezegenin birinde sadece sürüngenler ve bitkiler canlıları oluşturuyor, dev ormanlar, dev sürüngenler, tropikal nehirlerle gezegen dünyanın milyonlarca yıl evvelki halini hatırlatmaktaydı. Diğerinde ise sürüngenler yaşamlarının son mücadelelerini vermekteydiler. Gezegen tahrip olmuş her şey yok olmuş, sürüngenler çok küçük boyutlara inmiş bu şekilde hayat mücadelelerini vermekteydiler. Bunlara mikroskobik boyutta sürüngen demek daha uygun olurdu.

Seçenekler hakkında kafi bilgi aldıkları kanaatine varan Romeo kesin bir tavırla Mars’ a gitmek istediğini yeniledi.

Görevli bayan şöyle bir iç geçirdi ve Romeo  Juliet’ e dönerek şöyle dedi. Sizi tebrik etmek istiyorum,evrende sizin gibi ne yaptığını bilerek yaşayan kişi sayısı o kadar az ki inanamazsınız. Ne aradığınızı bildiğiniz için benle olan işiniz de kısa sürdü ve bu yalınlıktan zevk aldım.

Şimdi Mars hakkında ve orada vücut buluşunuz konusunda sizleri bilgilendirmeye çalışacağım. Aldığınız bilgiler doğrultusunda tayininizi onaylarsanız, tayin işlemlerini başlatacağım. Bu işlemden sonra bu bölümle işiniz kalmıyor, yeni hayata hazırlama merkezinde sizin doğacağınız ana baba ve ortamla uyumlu olabilmeniz için dersler verilecek.

Görevli önce Mars’ taki hayattan bahsetmeye başladı oksijen sıkıntısının had safhada olduğunu hayatın mağaralarda geçtiğini belirtti. Kurmaylıklardan Mars’ ta açılacak pozisyon hakkında bilgi aldı. Gelen bilgiye göre Romeo Mars’ ta bir bukalemun olarak vücut bulacaktı. Ailesi Mars’ ın ileri gelen ailelerinden biri idi. Görevli uzun bir müddet Mars’ taki hayatın güçlüklerinden bahsetti, perdede oradaki yaşamdan kesitler gösterdi. Anasını, babasını, akrabalarını, yaşayacağı çevreyi gösterdikten ve etraflıca anlattıktan sonra, sordu.

Evet tüm bu anlatılanlardan sonra, hala oraya gitmeye niyetli misin? Yoksa başka seçenekler üzerine çalışalım mı? Örneğin delta gezegeni dünyaya benziyor, dünyadan bıktıysan bu defada delta gezegeninde sürüngen olarak hayat bulabilirsin.

Juliet kararlı bir ifade ile seçimin hala Mars değil mi diyerek Romeo’ ya sordu?

Romeo da gülerek, kararım kesin dedi ve tayin olgunlaştırma merkezindeki seçim işlemini noktaladı.

Evet iş bitmişti, görevli kısa zamanda tayin işlemi ile ilgili formaliteleri gerekli yerlerle koordine etti, kibarca el sıkıştılar ve Romeo, Juliet mekanı terk ederken görevli yeni müşterisine hizmet vermek için gülerek yerinden kalkıyordu.

Romeo ve Juliet günün geri kalanını kendilerine ayırmışlardı. Alınacak kurslar, yeni hayata hazırlama merkezindeki randevular hep ertesi gün içindi. Şimdi çok mutluydular, işin en önemli kısmı bitmiş, tayin gerçekleşmişti. Bu yeni açılımların önemli bir başlangıcıydı. Şimdi süratle istirahat merkezine gidip doya doya sevişmek, kendilerini ertesi günün yorucu programına hazırlamak istiyorlardı. Doğruca istirahat merkezinin yolunu tuttular.

Ertesi gün erkenden, çok iyi dinlenmiş olarak yeni hayata hazırlama merkezinde bulunuyorlardı. Öncelikle yeni bedeninde yeni çevre ve yaşam tarzı ile uyum için kurslar görmesi gerekiyordu. Daha sonra da kayıt olduğu 7 kursun programlarını takip etmesi gerekiyordu.

Onları yeni hayata hazırlama merkezinin resepsiyonlarında çok sıcak karşıladılar. Romeo’ yu yaptığı seçimden dolayı kutladılar. Resepsiyon görevlisinde Romeo’ nun geçmişi ve geleceği ile ilgili yaptığı seçimin tüm detayları, takip etmek istediği tüm kurslar ile ilgili her türlü bilgi mevcuttu. Görevli, yeni hayata hazırlama merkezindeki kursların Romeo için ne süreç alacağını açıklayarak işe başladı. Evren tayin merkezinin zaman dilimleri ile gezegenlerin zaman dilimleri çok farklıydı. Tayin merkezinin bir günü, gezegenlerin zaman diliminin, yerine göre birkaç ayına veya bir kaç yılına denk geliyordu. Bu bağlamda Romeo’ nun fazla da zamanı olduğu söylenemezdi. Mars’ ta ana rahmine düşmüş bulunuyordu. Anası yumurtayı kuluçkaya yatıracak, kuluçka süresi sonunda Romeo Marslı bir hüviyetle yaşama başlayacaktı.

Görevli önce bukalemun olmanın özelliklerini anlattı. Birtakım böceklerle besleneceğini, solunum sisteminin özelliklerini, sürüngen olarak hareket etmenin inceliklerini anlattı. Mars’ taki bukalemunların yaşamlarından değişik kesitler gösteren filmler izletti ve onların davranış şekilleri üzerine etraflı konuşmalar yaptı. Yavaş yavaş Romeo’ nun davranışları da bu tür yaşam tarzına uyumlu olmaya başlamıştı, artık pek çok şey garip gelmiyordu, ruhu o yönde şekillenmeye başlıyordu. Juliet görevlinin yaptığı imalatı yakınen izliyor ve çok başarılı buluyordu. Çok yoğun bir imalat sürecinden sonra bu bölümün ana görevi olan yeni hayata hazırlama öğretisinin sonuna geldiler. Romeo artık fizik ve ruh olarak bir bukalemun gibi rahat olabilirdi.

Bundan sonra alacağı kursları değişik sıralamada ve dilediği sürede Mars zaman dilimine göre yumurtadan çıkmadan 2 gün öncesine kadar alabilirdi. Almak istediği kurslar şunlardı.

1.   Evrensel iletişim kursları

2.   Ana belleğe bağlanma

3.   Sır saklama

4.   Sabır

5.   Adam seçme

6.   Kadirşinaslık

7.  Şükür etme

Evrensel iletişim kurslarına  hem Juliet hem de Romeo çok önem veriyorlardı. Bu kurs sayesinde Mars ve Galaktika’ dan bir birleri ile haberleşebileceklerdi. Bu kursların diğer bir yararı da astral yolculukları mümkün kılmasıydı. Zihin gücü ile dilediğin zaman dilediğin yere inanılmaz bir hızla ulaşabiliyordun. Bu kurslarda başarılı olabilmek için kişinin çok kararlı olması gerekiyordu. Evrende boyutlu haberleşme sadece zihin gücü ile oluyordu, bunun için konsantrasyon şarttı, konsantre olmuş beyin radyo vericisi gibi çok tiz dalgalar çıkararak harekete geçiyor, başka bir gezegende bu dalgaları alma kabiliyeti olan beyin algılıyor gelen dalgaları, algıladıklarına cevap vermek için o da trans haline geçiyor, o da gönderdiği dalgalarla karşısındakine cevap vermiş oluyor.

 Astral yolculuk ise daha zor. Bir yastık kılıfını yastıktan tersyüz ederek çıkarmaya benziyor. Yine zihin gücü ile bedenden ruhun çıkarılarak serbest bırakılması astral seyahatlerin esasını oluşturuyor, serbest kalan ruh inanılmaz hızlarla evrende gezegenler arası dolaşabiliyor. Astral seyahat sonrası tekrar bedene dönen ruhun uzun bir seyahat yapmamış olduğu genel kanılar arasındadır. Tabii ki hız ve zamanın ters orantılı olduğu tezi burada unutulmaktadır. Bu kursu idare eden hoca, Juliet ve Romeo tatmin olana kadar antrenmanlar devam etti. Sonunda hepsi de memnun kalmışlardı sonuçtan. Bu performansa göre Romeo değil Samanyolu galaksisi ile isterse en uzak galaksilerle de temas kurabilirdi. Hocası bu durumdan çok memnun kalmıştı.

Ana belleğe bağlanma kursu da oldukça önemliydi bu kursun esasını da zihinsel konsantrasyon oluşturuyordu. Bu arada da ana belleğin veya ilgili kurmaylığın dalga boyuna göre dalganı yayınlıyor birbirine kenetlenerek bilgi alışverişi yapabiliyordun. Ana belleğe bağlanmak hem yorucu hem de zordu. Kurmaylıklara bağlanmak hem daha kolay hem daha zevkliydi yeni başlayanlar için. Bu işi becerebilmek için evren tayin merkezinde kalacakları tüm zamanlarda buraya geleceklerdi. Ana bellek ve kurmaylıklardan bilgi talebi hiç bitmeyecek olduğu için bu işlemi çok iyi öğrenmesi gerekiyordu.

Sır saklama kursunda ,dile sahip olma öğretiliyordu. Esasında bu kurs 3’ lü bir paketi içeriyordu. Paket eline, beline, diline sahip olmayı öğretiyordu. Ancak bu 3’ lü paketin aslını diline sahip olma oluşturduğu için kursa sır saklama kursu denmişti. Eline sahip olamayan hırsızlık etmiş oluyor, başkasının malını gasp ederek suç işliyor. Suçunu gizlemek için de yalan söylüyor. Beline sahip olamayanın da durumu aynı nikahlısına yalan söylemek durumunda kalıyor. Diline sahip olamayan da yalanlara bulaşıp başına türlü işler alıyor. Kişi başına işi yalnız yalan söyleyerek almıyor. Dostlarının kendisine emanet ettiği sırları, çok özel bilgileri ifşa ederek de başına büyük belalar aldığı gibi, dostlarını büyük sıkıntılara sokabilir. Romeo bu gibi durumlara karşı kendini dayanıklı kılmak için elinden geleni yaptı.

Romeo’ nun bundan sonra aldığı kurslar onu rafine edecek kurslardı. Bu kursların temelinde sevgi vardı. Sevginin her şeyi yeşerttiği, nefretin ise her şeyi körelttiği işleniyordu. Sevgi sayesinde yüzlerin ve ruhların güldüğü, gülebilen insanların da sevgiyi ve gülebilmeyi paylaşmaları gerektiği öğretiliyordu. Gülebilme kabiliyetinin insan türüne has bir kabiliyet olduğu, canlılar aleminde bu yeteneğin özel bir yetenek olduğunun bilicine varılması işleniyordu. Gülebilmenin yalnız başına insani bir değer taşımadığı, gülen kişinin bunu çevresi ile paylaşabildiği takdirde gülmenin bir anlam ifade ettiğinin bilinmesi gerekiyordu. Yani sevgiyi gülmeyi paylaşabilmek yücelmenin simgesiydi. Bu yüzden hedefimiz bu noktada yoğunlaşmalıydı birlikte sevgi ile gülebilmek, etrafa ışık saçmak içinse şu kuralların iyi sindirilmesi gerekiyordu:

1-   Sabırlı olmak

2-   İyiye denk gelebilmek için duayı eksik etmemek

3-   Alınan servisin kadrini kıymetini bilmek

4-   Şükür etmesini bilmek

Sabır konusunda aldığı kurs ruhunda engin kapıların açılmasına neden oldu. Her evrim için bir olgunlaşma süresinin mevcut olduğu, sabırsızlık edip bu sürenin ruhuna ters girişimlerde bulunmanın, işin felaketine yol açacağının bilinmesi gerektiğini öğrendi. Sabır mükafatının en büyük mükafat olduğunu kavradı. Sabırsız kişilerle aynı mekanı, işi, davayı paylaşmaması gerektiğini öğrendi.  

Adam seçme konusunda çok ilginç şeyler öğrendi. Her konuda adam seçerken çok selektiv olmaya gayret edilmesi gerekmekle beraber, sonuca % 100 hüküm edilemeyeceğini öğrendi. Nasıl ki hırsıza  kilit dayanmazsa, kötülük etmek isteyen kişiyi engellemek bir limit çerçevesinde mümkünse, adam seçiminde de yanılma payımız o ölçüde vardır. Bunun böyle bilinmesi şu olguyu ön plana çıkararak insanı rahatlatmaktadır. “ İyiye denk gelmek için dua et ” sözünü hayat yolunda hiç elinden bırakma diye kendine bir ilke edin. Bu ilke aynı zamanda adam seçiminde seni dikkatli olmaya zorlayacaktır. Ne kadar zor seçim yaparsan yanlış yapma oranın da o ölçüde azalır.

Toplumu sevginin ayakta tuttuğunu, kadirşinaslık dersinde iyice kavradı. Bir bardak suyun elimize kadar ulaşmasında pek çok kişinin özverisi çabası olduğunu bilirsek bize verilen her türlü servisin değeri o zaman meydana çıkar. Durumu yaratan tüm taraflara şükran ve sevgi ile yaklaşırsak, yaşanan yer sevgi seline boğulur, daha mutlu oluruz. Diye özetlenecek bu ders Romeo’ nun zihinsel boyutlarını oldukça genişletmişti.

Son dersi olan şükür etme ise ruhundaki fırtınaları tamamen indirdi. Artık hiçbir şeyin can ve ruh sağlığından daha önemli olmadığını biliyordu. Maddenin sonu yoktu, insan maddeye doymuyordu. Zamanla yörüngesinden çıkan insanoğlu hiçbir şeyden tatmin olmuyor, bu aç gözlülüğü sayesinde hem kendine hem de çevresine mutsuzluk kaynağı oluyordu. Madde tutkusu insanın sağlığını kemiriyor, ruhsal dengelerini bozuyor. Elindeki servet olan sağlığını görmez hale getiriyordu. Sağlıklı dev yapılı kişi ile yapılan sohbette dev yapılı sağlıklı kişi parasının pulunun olmadığını ve canına kıyacağını söyleyebiliyor. Bu kişiden sağlık fışkırdığı halde mutsuz. Aynı kişi alınıp bir hastahaneye götürülünce kolu bacağı kopmuş veya bir gözü kör veya aklı dengesi bozuk insanları görünce büyük bir ihtimalle hatasını görebiliyor. Öğretilerden şükür etmenin bir fren olduğunu gördü Romeo. Şükür etmenin huzurunu, ruha verdiği aydınlığı öğrendi. Bu derste verilen en güzel örneklerden biri de büyük İskender ile diyojen arasında geçen bir olaydı.

Diyojen Sinop’ ta bir varil içinde yaşıyor, antimateryalist felsefeyi savunuyor. Varili bir çeşme yanına çekmiş su içmek için tasından başka eşyası yok. Büyük İskender Anadolu’ yu istila ederken ününü duymuş, varmış yanına . Diyojen varilinin yanına uzanmış güneş banyosu yapıyor. İskender çalımla, “ dile benden ne dilersin diyor.” Diyojen’ in güneş banyosunu engelleyen İskender’ e cevabı ise “ gölge etme başka İhsan istemem” şeklinde oluyor. Mutluluğu maddede arayan İskender bu cevaptan kafi ders alamadığından genç yaşta hayatını kaybediyor tabii. İskender’ den sonra küçük bir çocuk çeşmeye yanaşıp avcu ile çeşmeden su içiyor. Bunu gören Diyojen, kendine kızarak şu çocuk kadar da olgunlaşamamışım, şu tasa da ihtiyacım yokmuş deyip tası yere fırlatıyor. Bu antimetaryalist felsefenin gücü insanlık tarihini çok etkilemiştir. Yıllar sonra İsa, Romalıların emperyalist ve materyalist imparatorluklarını bu fikrin ve sevginin gücü ile yerle bir etmiştir.

Dersler bitmiş Mars’ a gidiş zamanı yaklaşmıştı. Ertesi gün nakil merkezinde Romeo’ nun naklini gerçekleştirecekler, daha sonra da Juliet Galaktika’ ya nakil olacaktı. Galaktika’ da daha üst bir yaşam biçimi olduğundan, Juliet, Romeo ile beraber aldığı kursların haricinde hiçbir kurs almamıştı. Nasıl olsa orada o kadar çok şey öğrenmek zorunda kalacaktı ki, şimdiden bu öğrenme prosedürünü nasıl diskalifiye edebileceğinin yollarını arıyordu. Ne de olsa Romeo ile tuğla farkını açmaması için mümkün olduğunca az şey öğrenmesi gerekiyordu. Romeo gelmeden Juliet tüm işlemlerini zaten tamamlamıştı. Romeo son kursunu alırken de hem tayin olgunlaştırma merkezindeki hem de yeni hayata hazırlama merkezindeki işlerini tamamlamış, Romeo’ nun naklinden birkaç saat sonra için naklini ayarlamıştı.

Doğruca istirahat merkezinin yolunu tuttular, odalarına çekilip ölesiye seviştiler, plânlarını mükemmel uygulamışlar yolun sonuna gelmişlerdi. İliklerine kadar mutlu hissediyorlardı kendilerini. Ertesi gün nakil saatine kadar odalarından çıkmadılar. Nakle az bir zaman kala nakil merkezinin yolunu tuttular.

Nakil merkezinde Mars’ a tayinlerin olduğu kısımda fazla bir kalabalık yoktu. Mars’ ın nüfusunda belirgin bir azalmanın olduğu söylenmekteydi. Romeo nakil bölümünün sandalyesine yerleşti, nakilden önce zihinsel iletişim denemesi yapmak istediğini söyledi Juliet’ e. Birlikte konsantrasyona girip bağlantıyı sağladılar. Bu deneme Romeo’ ya güç vermişti, şimdi huzur içinde transferi gerçekleştirebilirlerdi. Juliet de yanına oturdu birbirlerine sarılıp, uzunca öpüştüler. El ele tutuşup beklediler birkaç dakika geçmeden Romeo Juliet’ in elinde eriyiverdi. Nakil gerçekleşmişti.

Juliet oturduğu yerden kalkıp doğru Galaktika’ ya tayinlerin yapıldığı bölgeye doğru yollandı. Hem mutlu hem de üzgün görünüyordu. Mutluydu çünkü plânı mükemmel işlemişti. Üzgündü çünkü Romeo’ yu çok özleyecekti. Kısa bir müddet sonra onun da tayini Galaktika’ ya yapıldı.

Sayfa 7

 
 
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11
 


 

© Erdoğan ILDIZ, Her hakkı saklıdır, yazılı izin olmadan çoğaltılamaz ve dağıtılamaz