|
13/8/2000
Kuzu
Uzun zaman önce çocuk hayallerini kurmuştu,bir çiftlik kuracaktı,koyunları,kuzuları
olacaktı. Pek çok değişik hayvan yetiştirecekti bu çiftlikte.
Yaşı on üç olana kadar pek çok ufak tefek para getirici iş
yapıp,zar zor elli lirayı bir araya getirebilmişti. Kışın
son aylarında Bağlarbaşında kurulan hayvan pazarında çeşitli
hayvanlarla birlikte kuzu da satılmaktaydı. Selimiye’de
oturuyordu. O yıllarda Selimiye tamamen bahçeli evlerden oluşuyordu.
Oturduğu evin geniş bahçesinde alacağı kuzuya göre düzenini
hazırlamıştı bile.
Yayan olarak
hayvan pazarının yolunu tuttu. Selimiye,Bağlarbaşı arası 10
km den az bir mesafe
olmasına rağmen hayvan pazarına vardığında oldukça yorulmuştu.
Önce biraz dinlendi,sonra pazarı incelemeye,fiyatları öğrenmeye
başladı. Cebindeki elli lira ile alabileceği en iyi kuzuyu gözüne
kestirmeye çalıştı. İncelemelerini bitirdikten sonra,çetin
bir pazarlığın sonunda istediği kuzuyu almıştı. Kuzunun
boynuna bir ip takarak,kendi önde ,kuzu arkada evinin yolunu
tuttu.
Bağlarbaşından
Selimiye’ye gelen yol üstünde her yer yeşillik,yapılaşma
azdı o zamanlar. Yol boyunca kuzusunu otlata otlata yavaş yavaş
yoluna devam etti. Karacaahmet mezarlığının kapısına
geldiklerinde ,hayvan taze ot kokusu almış olacak ki inatla o
tarafa yöneldi. Çocuk hayvanı mezarlıktan uzaklaştırmaya çalışırken
ipin hayvanı incittiğini fark ederek,hayvana acıdı,ısrarından
vazgeçti. Birlikte mezarlığa girdiler. Mezarlık İstanbullun
en eski ve en büyük mezarlıklarından biri idi. Mezarlığın
pek de bakımlı bir mezarlık olduğu söylenemezdi. Her tarafı
ot kaplamış,uzun selvilerin gölgeleri mezarlığa kasvetli bir
hava vermişti. Baharda çiçekler açtığında bu hava nispeten
kayboluyordu. Kuzuyu istediği kadar ot yemesi için serbest bırakıp,bir
mezarın üstüne oturarak hayallere daldı.
Kuzusu büyüyüp
koyun olunca onu satacak,yerine iki veya faza miktarda kuzu
alacak,onları büyütüp satarak aldığı yeni kuzularla bir sürü
oluşturacaktı. Şimdiden çiftliğini ve sürüsünü gözünün
önüne getirebiliyordu. Hayallere dalıp gitmişken birden
kuzunun melemesi ile hayallerinden ayrıldı,kuzunun karnı doymuş,herhalde
annesini ve sürüsünü özlemişti anlaşılan. Çocuk kuzuyu
mezarlıktan çıkarıp,evinin yolunu tuttu.
Çocuğun
oturduğu evin bahçesinde çeşitli ağaçlar bulunuyordu. Kuytu
bir köşedeki ağaçla duvarlar arasına bir çit yapmış,aklınca
ağıl haline getirmişti. Annesi ve babası yurt dışına çalışmaya
gittiklerinden kendi başına oturuyor,dilediği gibi hareket
ediyordu. Bahçesinin bir kısmına maydanoz ekmiş,mahsulünü,semt
pazarlarında satıyor,elde ettiği gelirle bir kısım ihtiyaçlarını
karşılıyordu. Bahçede bulunan iki erik ağacının arasına
bir boru yerleştirerek,bir barfiks düzeni sağlamıştı. Bu
barfikste her gün düzenli antrenman yapıyordu.
Kuzusunu
maydonoslardan uzak tutması gerekiyordu,bu yüzden de kuzunun
otlanabileceği kısmı diğer taraftan ayırdı. Ancak yaza doğru
bahçenin otları kuzuya kafi gelmeyince kuzusunu alıp Harem ve
Salacak arasında bulunan Karlık Bayırına doğru yola koyuldu.
Artık kuzusunu bağlamaya gerek kalmamıştı. Hayvan çocuğa alışmış,o
nereye giderse oraya gidiyordu. Aralarında inanılmaz bir dostluk
gelişmişti. Çocuk ders kitaplarını alıyor kuzusu ile zaman
zaman Karacaahmet mezarlığına,zaman zaman da karlık bayırına
gidiyor,kuzusu otlanıyor,kendi de ders çalışıyordu.
Çocuk barfiks
çalışırken karşı komşunun çirkin kızının kendine baktığını
görüyor,kızın kendine meyyal olduğunu hissediyor, ancak bu
durumu gömemezlikten geliyordu. Kızın oturduğu ahşap evin yanındaki
evde Malatyalı dul bir bayan ve iki oğlu oturmaktaydı. Bu iki
çocuk ta çocuğun arkadaşları olduğu için bazen onların bahçesinde
oyun oynarlardı. O zaman da kız kendi bahçesine gelir onları
izlerdi. İki ev arasındaki çit zamanla yok olmuş adeta bahçeler
birleşmişti,ne de olsa bu ahşap binalar artık dökülmeye yüz
tutmuş,bahçeler bakımsız hale gelmiş,ağaçlar ihtiyarlamıştı.
Bahçe epeyi meyilli idi ,birkaç erik ağacı vardı,birinin eve
doğru olan tarafı oldukça çukurdu. Bahçenin düz olmaması
nedeni ile burada oyunları pek zevkli olmuyordu. Bu nedenle
Selimiye Kışlasının oradaki top sahasına gidiyorlardı
genellikle.
Zaman geçtikçe
kuzu büyümüş,yetişkin bir koyun olmuştu artık,planına göre
kış sonu onu satıp,parası ile iki kuzu alacaktı. Ancak kış
sonu buna kıyamadı,o yıl orta okulu bitirme sınavları vardı.
Sıkı ders çalışması gerekiyordu. Kuzusu ile bu yazı da geçirmeye
karar verdi. Kuzuyu 1964 yılında satacaktı. Artık derslere yoğunlaşmış,gözü
hiçbir şeyi görmüyordu. Barfiks yaparken kız pencereye çıkıyor,alenen
pas veriyor,çocuktan yanıt bulamıyordu.
Ortaokulu
bitirme imtihanları gelip kapıya dayandı. Bahçede ot kalmamıştı,kuzusunu
Karlıkbayırına veya Karacaahmet götürecek zamanı da yoktu.
Mecburen Malatyalı dul kadının bahçesinde otlaması için
arkadaşına rica etti. O gün önemli bir imtihanı vardı.
Kuzuyu komşularının bahçesindeki erik ağacına bağladı,burada
kafi ot vardı. Doğru okulun yolunu tutu. İmtihan iyi geçmişti.
Neşeyle evine döndü,çantasını bırakıp,kuzusunu almak için
komşunun bahçesine girdiğinde,kuzu ağaçta sallanıyordu. Biri
infaz etmişti. Çocuğun gözlerinden yaşlar boşandı. Arkadaşı
ölmüştü. Malatyalı komşu kadın evde yoktu,arkadaşları da
okula gitmedikleri için çalışıyorlardı. Oturup ağacın
dibinde kadını bekledi. Kadın geldiğinde duruma o da üzüldü.
İşin nasıl olduğuna ikisi de bir mana veremedi. Arkadaşlarının
annesi yan bahçeye geçip,komşuya seslendi, o çirkin kız çıktı
cama. Olayın nasıl olduğunu görüp görmediğini sordu kadın.
Kız oldukça kinayeli şekilde cevap vererek şöyle dedi. O
aptal hayvan oralarda dolaşırken ip boynuna dolandı birkaç
kez,ben de yadım edip düzelttim. Ama benim de işim var her
zaman çobanlık edemem ki,çobanı başında dursaydı,böyle
olmazdı deyip içeri girdi. Çocuk ve kadın mesajı almışlardı.
İnfaz edenin kız olduğu ap açıktı. İpi kuzunun boynuna
birkaç kez dolamış sonra da evden yana olan çukur tarafa
kuzuyu itmişti. Kuzunun bunu kendi başına yapması olanaksızdı.
Kız planını iyi hazırlamış,kendine yüz vermeyen çocuktan
intikamını almıştı.
Çocuk kendi
evinin bahçesinde bir mezar hazırladı kuzuya,merasimle hem
kuzuyu,hem de çiftlik hayallerini gömdü. O günden sonra da kızı
hiçbir zaman camda görmedi.
Erdoğan ıldız
|