|
III.
Tarihi perspektivden ve yapılan
görüşmelerin ışığında Milas halıcılığına toplu bir
bakış:
Görünen o ki
Menteşe beyliği zamanında bölgeye yerleşmeye başlayan
Türkmen boyları hem karadan hem de deniz yolu ile getirdikleri
ve geliştirdikleri desen ve dokuma tekniklerini yörenin yapısına
yerleştirirken yüz yıllar geçmiş ve bu yörede halıcılık yörenin
bir parçası haline gelmiştir. Bunda yörede yaşayan tüm etnik
kökenlerin kendince bir katkısı olmuştur. Örneğin 16. Yüz yıldan
itibaren yöreye yerleşen Yahudilerin yöre halılarını
Transilvanya kiliselerine taşıyacak kadar etkinlikleri olmuştur
ve halen pek çok literatürde o zamanlara ait Milas halıları
Transilvanya halısı olarak geçmektedir. Yörede de usta
sanatkar sıkıntısı çekildiğinde menteşe sancağı mütesellimi
Abdülaziz Ağa yöredeki sanatçı,usta açığını giderebilmek
için Ege adalarında yaşayan Rum halka çağrıda bulunmuş,Muğla'ya
yerleşmek isteyenlere kolaylıklar sağlamıştır. Adalardan
gelerek Milas’a yerleşen Rumlar kısa zamanda yöredeki
zanaatkar açığını kapatmışlar ve buradan Muğla içlerine
doğru da yerleşmeye başlamışlardır. Bu durum müşterek bir
coğrafyanın paylaşılmasının doğal bir sonucuydu. Anadolu
yarımadası ile adalar halkının evliliklerinin getirdiği kültürel
zenginliğin Milas halılarına yansıması hem desen hem de kök
boya tekniği ve de renk armonisi olarak bu yörenin halılarını
inanılmaz derecede üstün tutuyordu.
Yörede yerleşik ticaret erbabının ticari gelişmeleri
yakından izlemesi sonucu Milas
yöresi dokumacılığı Anadolulun diğer yörelerinde dokunan
halıları yakınen izlemiş ve zaman zaman da tesirlerinde kalmıştır.
Örneğin 19. Yüz yılın
2. Yarısında Anadolu’da faaliyete geçen Oryantal Carpets
Manufacturers ( OCM ) isimli Yahudi kökenli İngiliz şirketinin
– şirketin sahipleri İstanbul kökenli Yahudilerdir -
Anadolu’da yürüttüğü faaliyetlerin Milas yöresinde uzantısını
Yahudi asıllı tüccarlar yürütmüş ve Karacahisar üretim için
merkez seçilmiştir. Bu bağlantıdan ötürü Milas yöresi öncelikle
Gördes etkisinde daha sonraları Bergama,Uşak ve Mucur etkisinde
kalmış böylece yörede oldukça önemli desen çeşitlemesi
meydana gelmiştir. Bu durumu yöre dokumacılarından çok yöreye
iş getiren yöre tüccarına borçludur. Bozalan tarafında
dokunan orijinal mihraplı Milas'ın yanı sıra adaların etkisi
ile desen çeşitliliğinin yaşandığı Etrim,Karanlık gibi
havzalar,ayrıca Yahudi tüccarların yönlendirmesi ile yapılan
Karacahisar tipi üretimler ve de Fethiye- Bodrum arasındaki güzergahta
boyacı boyası ile boyanmış Fransız kültürünün etkisinde
kalmış yarı ticari yarı geleneksel motiflerle dokunmuş Yörük
kökenli Karaova ve Magri tipi halılar ortaya çıkmıştır. Yörede
ortaya çıkmış olan onlarca desen ve renk cümbüşüne
dalmadan evvel olayı toparlayan bir şekilde lafı noktalamak
istiyoruz. Yukarıda bahsedilen çeşitlilik içinde desenlerin
belirli guruplar altında toplanması fevkalade zordur. Bu zorluğa
rağmen okuyucunun kafasını karıştırmamak için bu güzelim
desenlerin belirli kategoriler altında toplanması zorunludur.
Bazı hataları içerse de biz bunu yapmaya çalışacağız.
Topladığımız resimleri de bu kategoriler içinde incelemeye
alacağız.
Yörede önümüze çıkan desenler ve halı tiplerini sınıflarken
kullandığımız mantığı da açılamak faydalı olacaktır,okuyucu
veya araştırmacılar çalışmalarımıza yorum getirirken en azından
sınıflamayı oturttuğumuz mantığı bilecekler,bu son derece
zor olan ve şimdiye kadar da sınıflaması doğru dürüst yapılmamış
konuyu daha rahat anlayacaklardır.
Bir
halının kökeni araştırılırken esas çıkış noktası her
ne kadar desen olsa da,başka bir takım konuların araştırılması
da zorunludur. Örneğin ; Boya,Yün,Yünün eğriliş şekli, Yapılan
işçiliğin çeşitli detayları ( kenar,saçak örgüleri,düğüm
tipi ve yapılış şekli, ara atkıların sayısı ve yapılış
şekli,sırtın görünüşü ve oluklu olup olmadığı gibi )
konusunda araştırma halının üzerinde bire bir uygulanarak yapılabilir.
Ancak takdir edilmeli ki bir kitabın sınırlı olanakları içinde
böyle bir işe soyunmak çılgınlık olur. Bu yüzden biz sınırlı
kıstasları kullanıp okuyucunun kafasını karıştırmamaya
gayret edeceğiz. Bizim kıstaslarımız.
A
– Desen in mihraplı olup olmamasına bakıp,böylece Ada
Milaslar ile Klasik Milasların ayırmaya çalışacağız,
B- Boyacı boyası olup olmadığına bakarak ,bu yöntemle de
Karaova ve Magrilerin ayrılması hedeflenecek, C- Karacahisarların
Karaova ile karıştırılabilen desen ,renk ve işçiliklerinin
ayrımına çalışılacak. Elimizdeki desenler yukarıda sözü
edilen bu filtreden geçirilerek , 4 kategori altında toplanacaktır.
Umarız bu sınıflama yörede desen sınıflamada yaşanan kaosa
son verir.
1.
Orijinal ( Klasik ) Milas seccadeler: Genelde namazlık olarak
kullanılmış olan bu halılar ta orta Asya’dan bu yana ufak
tefek farklılaşmalarla günümüze kadar gelmiştir. Renk
armonileri yaşanan çağa ve yörenin bitki örtüsüne göre değişmiştir.
Bu tip halılar,Bozalan,Mazı,Mezgit taraflarında dokunduğu gibi
Tahtacı Yörükleri tarafından da değişik versiyonları yapılmaktadır.
2.
Ada Milas : Mihrapsız olan bu halılar çok çeşitli desen versiyonlarına sahiptir
genellikle Etrim,Karanlık ve civar köylerde dokunur. Bunlar
Tavas tarafından gelen Yörüklerin adalardan gelen halkla kaynaşması
sureti ile çeşitlenmiş ve zenginleşmiş motiflerdir.
3.
Karacahisar tipi halılar :
Karacahisar tipi halılar nevi şahsına münhasır halılardır .Desen ve
renk kompozisyonu olarak hiçbir şekilde klasik Milas tipi halılara
benzemez daha çok Isparta etkisi hakimdir. Milas’ta yerleşik
Yahudiler tarafından ticari halı olarak ürettirildiği için
desen kaygusu ön plana çıkmamıştır. Dokuma tekniği ve ip bükümü
olarak Milas olduğu kolayca görülebilir bunun haricinde
Milas’la bir benzerliği yoktur. Yörede dokunan halılara kıyasla
da önemli bir üretimin olduğu söylenemez.
4.
Karaova Milas ve Magri tipi halılar : Bu halıların profesyonel boyacılar tarafından ayrı bir boyama tekniği
ile boyandığı aşikardır. Güzel el eğirmesi ipler ,indigo
boyaları,parlak diğer renkleri ile farkları hemen fark edilir.
Karabağ gülü desenleri ile Fransız goblenlerinin etkisinde
kaldığı hemen görülür bu etkinin jön Türk harekatı ile bağlantısını
da görmemek mümkün değildir.
Türk burjuva ve aristokrat sınıfının gelişmeye başlaması
ile birlikte 19.yüz yılın 2. Yarısından itibaren jön Türk
harekatı ile birlikte sözü edilen sınıflarda 15. lui tarzı
mobilya ve dekorasyon tarzına düşkünlük kendini hissettirmiştir.
Bu akımın halıda öncülüğünü Isparta yöresinde dokunan
halılar yapmış olmakla beraber,Karaova ve Magri tipi halılarda
da kendini göstermiştir.
Not: Boyacı boyalarının tarihçesi
1850'li yıllara kadar uzanıyor. Yörede bilinen ilk sentetik
boyacı Manol adlardan gelen bir Rum. Meslek daha sonra Kulaksız'a
geçiyor ve sonrada boyacı Ali usta ile 1960'lı yıllara kadar
bu sanat yörede icra ediliyor. Özellikle
Karaova Milaslarda ve Magri tipi halılarda görülen bu boyacı
boyalarının hangi ünlü ustalar tarafından yapılmış olduğunu
okuyucuya aktarmanın faydalı olacağını düşündük
Daha alt
detaylara geçmeden evvel burada pek çok araştırmacıyı çelişkiye
düşüren bir duruma işaret etmek istiyoruz. Milas yöresindeki
halıcılığın tarihini 200-300 sene arsında limitli bir zaman
sürecine sıkıştıran uzmanlara aşağıdaki hatırlatmayı
yapmadan da geçemeyeceğiz. Türk boyları ta orta Asya’dan
kalkıp 11. Yüzyıldan itibaren İran,Ortadoğu,Mısır,Anadolu,Arap
yarımadası gibi pek çok yörenin
tarihini değiştirecek
eylemlerde bulunuyorlar. Gittikleri yöreye kültürlerinin
bir parçası olan halı dokumacılığını da götürüyorlar.
Konya’da Selçuklular döneminde Türk halıcılığı altın
bir devir yaşıyor. Nedenine gelince Konya Selçukluların başkenti.
Bergama ,Uşak,Mucur ,Çanakkale yöresi de kolay ulaşılabilen
yerler buralarda dokunan halılar daha çabuk piyasalarca tanınıyorlar.
Muğla çok dağlık,Milas'ın çevre ile ulaşımı zor,ayrıca köşede
kalmış bir coğrafya,bura ile ticari ilişkilerin geliştirilmesi
kolay değil,hem de daha kolay yerler dururken Milas la ilişkileri
geliştirmek için caba niye? Türk boyları Anadolu’ya girmiş
Menteşe beyliğini kurmuş,kültürünü yöreye yerleştirmiş.17.
Yüz yıla kadar uyumuş mu? Elbette değil yine halılarını
yapmışlar günlük yaşamlarında bunu kullanmışlar ,ancak bu
halılar ile piyasanın tanışması Transilvanya halıları
denilen Milas yöresinde dokunmuş halılarla olmuştur. Yani
sanatta bir devamlılık ilkesi vardır. Hiçbir sanat dalı
birden bire bir yörede kendini göstermez veya birden bire yok
olmaz. Bazı araştırmacılar yörede dokumacılığın birden
bire günümüzden 300 sene evvel başladığını söylüyorlar
,biz buna katılmıyoruz. Yöreye halı dokumacılığı daha 1200
lü yılların başında girmişti ve yörede de kaldı,hiç kayıp
olmadı. Ancak yöre korsan ve eşkıya yatağı olduğundan yöreye
yerleşmek ve yöre ile ticareti sürdürmek son derece zordu. Yörük
olan Türkmen boyları halıyı kendi ihtiyaçları için ve
nadiren de hediye etmek veya trampa etmek için dokuyorlardı. Yörükler
devamlı hareket halinde olduklarından bunlarla da ticari ilişkileri
geliştirmek kolay olmuyordu. Bu durum 1700 lü yılların başına
kadar sürdü. Ne zaman ki Tavaslıoğlu bu kar getirmeyen “
kuru ova “ dan bıkıp asayişini
sağlamakta zorlandığı bu korsan ve eşkıya yatağını
Hacı Hüseyin’in babasına hibe etti ,işte o zaman yörenin
kaderi değişti. Hacı Hüseyin buralarda asayişi tesis ettiği
gibi yörenin her türlü verimini de artırdı. Yöreye yerleşen
Yörüklerin miktarı artınca da onlarla ticaret yapan yöredeki
diğer yerleşik cemaatler yolu ile bu Türk boylarını yaptıkları
halıların ünü dört bir yana dağıldığı gibi,üretim
miktarı da arttığı için o günlerden günümüze kalan halı
miktarı çoğaldı, günümüzden bakınca bu da bize meşhur
Milas halılarının sanki o tarihlerde dokunmaya başladığı
izlenimini verir. İşte bu yanıltıcı duruma düşmemek lazım.
Diğer bir yanıltıcı nokta ise yoğun olarak halı dokunan bölgelerin
Karaova ,Gökovaya bakan köyler ve Bodrum tarafına yakın köyler
olmasına karşın ve günümüzde bu yörelerin idari olarak
Bodrum ilçesine bağlı olmasına rağmen,
bölgede dokunan tüm halılara Milas ismi verilmesidir. Bu
uygulamanın temelinde ise geçmişten günümüze bölgenin idari
ve ticari merkezinin Milas oluşundan kaynaklanmaktadır.
Yani bölgede üretilen tüm halıların Milas kanalı ile
toplanması ve bu isimle pazarlanmasından kaynaklanan bir sorun
olarak karşımıza çıkmaktadır. Aslında bu durum günümüzde
değişmiştir. Günümüzde Karaova ( Mumcular ) Milas halı
ticaretinin merkezidir. Olması gereken de böyledir,yıllar önce
de bu yörede üretilen Milas halılarının Milas havalisinde halı
üretilen tüm yörelerin ürettikleri halı miktarından daha çok
halı üretmesine rağmen dünya halı literatüründe Karaovanın
isminin geçmesi gerekirken Milas'ın ismi geçmiştir. Bu gerçeğin altını bir daha çizerek belirttikten sonra
tekrar bıraktığımız konumuza dönersek.Yukarıda
belirtilen 4 gurup halının kendi içlerinde çeşitli
versiyonları bulunmaktadır . Elimizdeki imkanlar ölçüsünde her tipin çeşitli
versiyonlarından bolca resim vermeye çalışacağız. Şimdi bu
sınıfların içerisindeki versiyonlara bir göz atmadan önce bu
4 tip halını üretildiği yöreleri görelim.
Sayfa
7
|