D)
El dokuması yaygıların ihracatında yurtdışı toptancılığının
çeşit ve stok sorunları ve çözüm önerileri :
Yurtdışındaki halı merkezlerinde toptan ticareti yapan halı hazır
toptancılar, malımıza ve bize sıcak bakmadıkları gibi malımızı da
fazla tanımamaktadırlar. Bildikleri birkaç kalem malla sınırlıdır.
Konuşmalar ve ticaret birkaç kalem mal üzerinde yoğunlaşmıştır.
Pek çoğunun da kültürü zaten fazlasına müsait değildir. Ufaklı
büyüklü ticaret erbabının bu merkezlere alışması, çeşit ve stok
zenginliğini de beraberinde getirecektir. Konusunu bilen, işine
yüreğini koymuş ticaret erbabının yaratacağı mucizeler, kısa
zamanda pek çok yurtdışı toptancısının da gözünü açacak, malımıza
dinamizm kazandıracaktır.
E)
El dokuması yaygıların ihracatında yurtdışı toptancılığı
ile ilgili mali konular :
Sorunlar ve çözüm önerilerinin yurtdışında malın gideceği
gümrüksüz bir deponun oluşu, yurt içindeki tüccarlara büyük mali
imkanların da kapısını açacaktır. Paraya sıkışan, malını satamayan
tüccar, banka kredileri, tefeci vs. ye yönelmek yerine malını
yurtdışındaki merkezlere aktaracak, bizzat malının başına giderek
malı nakde döndürüp rahatlayacaktır. Bu da üretim üzerinde olumlu
bir etki yapacaktır. Feryadı kesilen ihracatçının hükümetten
destek talepleri de bir ölçüde azalacaktır.
F)
El dokuması yaygıların ihracatında yurtdışı toptancılığı
ile ilgili fiyat sorunları ve çözüm önerileri :
İyi bir ata sözümüz vardır, “ Evdeki hesap çarşıya uymaz ”
derler. Bu söz bu paragraf için biçilmiş kaftandır. Mal konsinye
olarak yurtdışındaki merkezlere gönderilir, orada piyasa
koşullarına göre pazarlanır. Tüccarın en iyi fiyata malını satması
için gayret göstermesi normaldir. Malın çıkışında ve malın
gerçek fiyatını buluşundaki fiyat farklılıkları tüccarın başına
bela olmamalıdır. Bu konuda tedbirler alınması zorunludur.
XI. EL
DOKUMASI YAYGILARDA YURTİÇİ VE YURTDIŞINDAKİ PERAKENDE AĞLARININ
ÖNEMİ KONU İLE İLGİLİ SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ :
Konunun önemi :
Tüketiciye malın ulaşmasında perakende satış mağazaları büyük önem
taşırlar. Bu mağaza ağlarının hem yurtiçinde hem yurtdışında
teşvik edilmesi zorunludur. Bu mağazalar satış teğetlerine göre
dizayn edilmeli, bazı satış promosyonları ile cazibeleri
artırılmalıdır. El dokuması yaygılar zorunlu bir tüketim malı
değildir. Dekoratif amaçla kullanıldığından lüks tüketim malı
sınıfına girerler. Tüketicinin böyle bir mala para vermesi için o
mal hakkında bilgisi olması gerekir. İşte perakende mağazaları bu
bilgiyi yayan, kişilere konuyu sevdiren, müşterinin eğitimini
yapan okullardır. Bu yüzden perakendeci bilgili olmak zorundadır.
Her gün müşteri ile yüz yüzedir. Hal böyle olunca, doğal olarak,
malı nihai müşteriye satan tezgahtar, bildiği, sempati duyduğu
malı müşterisine lanse etmeye çalışacaktır. Dünyanın pek çok
yerinde perakende halı satılan dükkanların patronları, İranlı veya
bu kültürden gelen Ermeni veya Yahudi asıllı kimselerdir. Daha
önce de belirttiğimiz gibi bu kişilerin Türk halısına yaklaşımları
sıcak değildir. Bu arada bu ülkelerin halkından da halı işine
bulaşmış kişiler de bulunmakta, bunlar da rekabet dürtüsü ile bu
yabancı kökenli halıcılara iyi bakmamaktadır. Bizim mallarımızın
piyasalarda yer alabilmesi için böyle çatlaklardan girmesi
şarttır.
Yurtiçi perakende olayında bazı dezavantajlarımız olmakla beraber,
bazı avantajlarımız da mevcuttur. Müşteri, malı Türkiye ‘de
tatildeyken almaktadır. Pek çok satıcı, aynı müşteriyi bir defa
daha görmemektedir. Bu durumda satıcı, müşteriye farklı gözle
bakmakta, davranışları da buna göre olmaktadır. Bu tür davranış
bozuklukları yoğun şikayetlere neden olmaktadır. Ancak önemli
meblağlara varan bu tür turistik satışlar kanalı ile yurt dışına
giden halılarımız. Yurt dışında Türk halısının tanınmasında önemli
bir rol oynamaktadır. Yerliye mal satan dikkatli olmak zorundadır.
Çünkü müşteriyi sık sık karşısında görecek, sattığı, maldan
yüzünün kızarmasını istemeyecektir. Yurtiçi satışlarda dürüst
satıcı, kaliteli mal imajını muhafaza etmemiz gerekmektedir.
Yurtiçi turistik satışlarımız yaygın bir iddiaya göre 700 – 800
milyon $ civarındadır. Bunlar müşteri beraberinde çıkan mallar
olduğundan, kayıt altına alınamamaktadır. İhracat rakamlarımızdan
birkaç kat büyük olan böyle bir potansiyele zarar getirmemek için
de elimizden geleni yapmamız bir vatan borcudur.
A)
El dokuması yaygılarda yurtiçi ve yurtdışı perakende
satışlarda personelle ilgili sorunlar ve çözüm önerileri :
Hem yurtiçinde hem yurtdışında el halıcılığı mesleğine ilgi, kolay
ve bol para dürtüsünden kaynaklanmaktadır. Zira halı olayı bir
kuyumculuk gibi, tartıya, ölçüye gelmeyen bir meslek olarak
bilinir. Pek çok kıstası, ne müşteri ne de satan bilmektedir
genellikle. Satıcı için kaçış noktasının bol oluşu, mesleğe
cazibeyi artırmaktadır. Belki de İranlılar ‘ın mesleğe sempati
duymalarının nedeni budur. Konu mü bağlaya çok açıktır.
Mevcut halı ve halıcılık kitaplarının pek çoğu yabancı
lisanlarda yazılmıştır. Türk dilinde yazılmış olanlar kifayetli
değildir. Hem alanın hem satanın hem de üretenin biçimlendirilmesi
şarttır. Bu mesleği, daha tutarlı hale getirecektir. Sıhhatli
bilgilerin satıcıya ulaşması demek, müşterinin bilinçlenmesi
demektir. Medya olayını bu konuda teşvik etmemiz gerekir. Aslında
yurtiçi ve yurtdışı perakendecilik olayını ayrı bir bölüm olarak
bu raporun kapsamı dışında tutmakta yarar vardır. Bu konu kapsamlı
bir konudur. Ancak raporun bütünlüğü içinde burada da kısaca
değinilmektedir.
Netice olarak meslek erbabını yönlendirecek,
aydınlatacak, eğitim verecek kuruluşlara, araç, gerece ve programa
sektörde büyük ihtiyaç duyulmaktadır. Bu işlevi de Halıcılık Vakfı
yüklenmelidir.
B)
El dokuması yaygılarda yurtiçi ve yurtdışı perakende
satışlarla ilgili adres sorunları ve çözüm önerileri
:
İşten anlayan, işini seven perakendeci esnafın yurtiçi ve
yurtdışında yetiştirilmesi, dağıtım kanallarını açmak için
yapılacak girişimlerin can damarıdır. Bu konuda yurtiçindeki ve
yurtdışındaki potansiyel kaynaklar harekete geçirilmelidir. Bu
potansiyel kaynakları harekete geçirmek için, eğitimden tutun da,
dükkan açmak için gerekli kredinin teminine, dükkanın dizaynına
kadar detayları içeren paket programlar hazırlanmalı ve yatırıma
istekli olana ışık tutulmalıdır. Bu iş Halıcılık Vakfı tarafından
yürütülebilir. Potansiyel kaynaklar ise şöyle sıralanabilir:
1-
Yurtdışında eğitim görmüş, kendi mesleğini
uygulamak istemeyen kesit,
2-
Yurtdışındaki işçi ve işçi çocuklarından sivrilmiş, atak olan
kesit,
3-
Diplomatlarımızdan yurtdışında yerleşmek isteyen kesit,
4-
Yurtiçinde tahsilini yarım bırakmış veya tahsilli, yurtdışı
doğumlu işçi çocukları,
5-
Lisan bilen, ticarete yatkın genç kuşak.
Bu kesimlerden vatandaşlarımız iyi bir yönlendirme ile çok çabuk
bir şekilde olaya adapte olabilir ve mesleğin gelişmesine büyük
katkı sağlayabilirler.
C)
El dokuması yaygılarda yurtiçi ve yurtdışı perakende
satışlarla ilgili slogan sorunu ve çözüm önerileri :
Rönesans’tan bu yana
dünyanın her yerinde örgütlenmiş olan İranlı, Ermeni, Yahudi
kökenli halıcılar, tüm el dokuması halıları İran halısı ismi
altında satışa sunmuşlardır. Dünyada pek çok ülkede telefon
rehberinde “ Persian Carpet ” adı altında el dokuması yaygı
satanlar toplanmıştır. Türk halısı ve halıcılığın esamesi bile
geçmemektedir. Medyada “ Türk halısı ” lafından vebadan kaçar gibi
kaçılmakta “ Anatolian rug ” şeklinde geçiştirilmektedir. Bu
davranış şeklinin, bu ifadelerin altında, tarihten gelen geniş
anlamlar gizlidir. Kendine güvenen, benliğini bulmuş halıcı artık
kendi öz sloganına sarılmalıdır. Malım satılsın da hangi isim
altında satılırsa satılsın aldatmacasına bir son vermek
gerekmektedir. Türk halısı ve kilimi imajının kaliteli bir imaj
olması için, dünya çapında bir program hazırlanmalı yüz yılların
yalanı yalancının suratına çarpılmalıdır. Böyle bir aksiyon Türk
halıcılığına prestij kazandıracaktır. Örneğin bu kampanyaya şöyle
başlatılabilir : Verilecek ilanlarda tarihi gerçek ve realiteler
vurgulanıp, haksız bir sahiplenmenin yapıldığı anlatılır. Malının
gerçek orijinini öğrenmek isteyenlerin, belirlenecek eksper
bürolarına başvurmaları istenebilir. Böyle bir hareket dünyada
geniş yankılar bulacaktır. Reaksiyonlar doğrultusunda yeni
etkinlik programları hazırlanabilir.
Netice itibarı ile sloganımız “ Dürüst satıcı, kaliteli
Türk malı ” olmalıdır.
Sayfa 14