III. EL DOKUMASI YAYGILARDA İP ÇEKİMİ KONUSUNUN ÖNEMİ,
SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ :
Konunun önemi
:
El dokuması yaygılarda olay tasarlanırken üç ayrı tasarımın
netleşmesi gerekmektedir. Bunlar :
1-
Kullanılacak ipin tasarlanması :
a)
Alaşımının tasarlanması : Bunu hammadde olayında gördük, yani
hangi yüzde oranı ile yapağı, tabak, tiftik vs. kullanılacağının
tespiti Halıcılıkta buna harman yapmak diyoruz.
b)
Kullanılacak malzemenin hangi kalınlıkta, kaç bükümde olacağı,
atkı, çözgü ve havlık iplerin nasıl bir tasarımla elde edilmesinin
netleşmesi,
2-
Kullanılacak boyanın alaşımının tasarlanması; boya, kök boya mı
olacak, krom boya mı, anilin boya mı olacak. Karar verilen bu üç
ana boyama tarzından birisi ile boyama işlemine geçilirken, bu
seçilen boya türünde hangi alaşımın kullanılacağının tasarlanması
şart olduğu gibi,boyamanın harman boya tekniği ile mi? Yoksa çile
boyama tekniği ile mi yapılacağı karara bağlanmalıdır.
3-
Tasarlanan el dokuması yaygıda üç en önemli tasarım da desen, ebat
ve rengin tasarımıdır.İşte el dokuması yaygıda bu üç tasarımından
ikisine biz kısaca ip çekimi diyoruz. Bu kısa açıklama ile konunun
önemi vurgulandıktan sonra gelelim bu konudaki sorunlar ve çözüm
önerilerimize.
A)
İp çekimi konusunda personel ile ilgili sorunlar ve çözüm
önerileri :
Ne aradığını bilmeyen, aradığını bulamaz derler. İşte, Türk el
halıcılığında ip çekimi konusunda halimiz budur. Sektör belirli
bir slogana sahip olmayınca her kafadan bir ses çıkmakta, olay
karışmaktadır.
El dokuması yaygıların ipi halen yurdumuzda üç şekilde
yapılmaktadır.
1.
Kirmanla elde bükülerek,
2.
Çıkrıkla el yardımı ile yarı mekanik bükülerek,
3.
Fabrikalarda, makinalarla bükülerek el dokuması yaygıların ipi
hazırlanır. Biz bu tiplere halıcılıkta kısaca, 1- El ipi, 2-
Çıkrık ipi, 3- Makine ipi diyoruz.
İlk iki tip yüzyıllardır kullanılan ip büküm tarzıdır. 3. tip ise,
çağımızın teknolojisidir. İşte bu yol ayrımında halıcılıkla
ilgilenenler arasında kavram kargaşası mevcuttur. Çağı yakalama
savaşı verdiğimiz bir konumda, kafası net olmayan pek çok kişi ve
kuruluş halıcılığı çağdışı bir doğrultuda yönlendirmektedir. İlk
iki tip el ipi, 3. tip de makine ipi tabiri ile kutuplaştırılınca
mücadele el ipi ve makine ipi savaşına dönüşmektedir. El ipi
savunucuları, eski, güzel, geleneksel halıları örnek olarak
almakta, halkımızı bu kavramlara sahip çıkmaya çağırmaktadır.
Ancak, bu çağrıda unutulan ufak bir nokta bulunmaktadır.
Folklora, güzel değer yargılarına sahip çıkmak başkadır. Bunun
hazırlanış şeklini çağa uydurmak başka bir şeydir. Konuyu biraz
açarsak; güzel, değerli, iyi bir halı yapmak için iyi hammadde
kullanmak lazımdır. (Pek çok eski iyi halıda kullanılan hammadde
katıksız iyi malzemedir.) Bu iyi malzemenin büküm tarzı ise ayrı
bir konudur. Kötü bir malzeme elde bükülürse, bu hiçbir zaman iyi
bir halı vermez. Bu bakış açısının tüm konunun tarafları
tarafından kabul edilmesi gerekmektedir.
Burada başka bir mahzurlu bakış açısı daha karşımıza
çıkmaktadır. El ipini savunanlar, şöyle bir konuya son kaçış
noktası olarak sığınıyorlar. El dokuması yaygı, işsizliğin yaygın
olduğu kırsal kesimlerde yapılmaktadır. İpin elde bükülmesi,
istihdam yaratmaktadır diyorlar. Oysa ipi eğirenler halı dokuyacak
işgücüdür. İpi elde eğirme yerine bu zamanı üretime ayırabilir ve
geliri bir kat daha artabilir. Çağdışı bir yöntemle insanlarımızın
zamanını israf edilmesi ülkemiz için büyük kayıptır. Önemsiz gibi
görünen bu ayrıntının bedeli ülkemiz için milyonlarca dolar ifade
etmektedir. İşte bu konuda alınacak standartların ve bu
standartlar konusunda eğitimin önemi ortaya çıkmaktadır. Konu ile
ilgili taraflar bir araya gelerek konuyu netleştirmeli ve bu
doğrultuda yayınlara ve eğitime ağırlık verilmelidir. İyi malzeme
ile bükümüne yakın ipin makine ile bükülmesi için teknolojinin
araştırılıp, üreticiye lanse edilmesi, büküm yapan fabrikalardaki
teknolojinin geliştirilmesi şarttır. Makine bükümündeki bazı
aksaklıklar, kişileri el bükümüne yönlendirmektedir. Bu konunun da
biraz açılması gerekiyor. El dokuması yaygı üretimine ip
hazırlayan fabrikalarımızda makinalar da eski teknolojiye
sahiptir. Yünden ip çekilirken, ipin kopmaması için, bazı teknik
nedenlerle, yün bol miktarda yağlandırılmaktadır. Bu yağlı ipler,
halıcılığın baş belasıdır.
Yağlı ipten dokunan halılar siyah, berrak olmayan bir görünüm arz
etmekte ve çok çabuk tozlanarak, çok kötü bir hal almaktadır. El
ipi ile dokunan halılar için böyle bir sorun söz konusu değildir.
Makine ile çekim sırasında yağ oranını düşürecek teknolojilere
ihtiyaç vardır. Bu sağlanamıyorsa, üretici bilinçlendirilerek,
büküm sonrası yağın alınması için ipin yıkanması, yağlardan
arındırılması şarttır. Görüldüğü gibi, çareler mevcuttur. Çare
üretmeyip, teknolojiyi reddetmek ise bağnazlıktır.
B)
İp çekimi konusunda adresle ilgili sorunlar ve çözüm
önerileri:
El dokuması yaygı sektörü geleneksel bir alt yapıya sahip olduğu
için yapısal olarak dış dünyadaki gelişmelere açık bir sektör
değildir. Atadan kalma usullerle durumun kurtarılacağı mevcut
olduğundan, yeni teknoloji ve usulleri arayış içinde değildir.
Sektör yarışmaya sokularak, sektörün üstündeki ölü toprağı
silkelenebilir. Hangi fabrika, nasıl bir ip çekmektedir, kim iyi
bir harman yapmaktadır, kimin teknolojisi yenidir, kimin ipi daha
az yağlıdır. Henüz bir kategori sistemi olmadığından kimin ipi
1.kategori yaygı, kimin ipi ile 2.kategori yaygı, kimin ipi ile
daha alt kategori yaygılar elde edilmektedir. Standart olmadığı
için bu belli değildir. Standardı ortaya koyunca üreticileri de bu
standartlar doğrultusunda sıralamak mümkün olacaktır. Nasıl ki
turizmde otellerin kaç yıldızlı olacağı ve yıldızların standardı
belirlenmişse, bizim de bu konuya acilen standart getirmemiz
şarttır.
C)
İp çekimi konusunda slogan ile ilgili sorunlar ve çözüm
önerileri :
Günümüzde el dokuması yaygılar işlev değiştirmişler, yaygı
niteliğinden çok mekanları süsleyen dekoratif unsur niteliğine
bürünmüşlerdir. Mekanlar artık çok iyi bir klimaya sahiptir ve
ihtiyaç sahibi, ihtiyaç duyduğu yaygıda farklı özellikler
aradığından, bu durum süratle ihtiyaç duyulan yaygıların
ebatlarını etkilemiş, farklı ebatlar istenir olmuştur. Modern
mimari, iç dekorasyonu etkilemiş, farklı ihtiyaçlar ortaya
çıkmıştır. Bu ihtiyaçların tespiti ve bu doğrultuda üretim,
meselenin can damarı haline gelmiştir. Günümüz, Türk El
Halıcılığında, eski tür üretim taleplere cevap verememektedir.
Süratle, yeni tasarımlara ihtiyaç vardır. Daha önce de gördüğümüz
gibi tasarımın birkaç evresi mevcuttur.
Burada ipin kalınlığının ve bükümünün tasarımı, desen ve
ebadları etkileyici bir özellik arz etmektedir. O halde, ip
kalınlıkları ve bükümü için sloganımız ne olacaktır. Bu sorunun
cevabına geçmeden evvel başka bir sorunu da çözmemiz gerekiyor.
Yurdumuzda ip çekimi iki merkezde yoğunlaşmıştır. Bunlardan biri
Uşak, diğeri de Isparta’dır. Uşak’ta ip kalınlıklarının ölçümü,
belirli bir uzunlukta ipin kaç gram geldiğine bakılarak, gram
cinsinden ifade edilmekte, Isparta’da ise, aynı olarak kalınlık
ölçüsü, ipin çapına bakılarak ölçülmekte, ip kalınlıklarına
verilen standart numaralarla ipin tarifi yapılmaktadır. (2,5’luk
ip, 3’lük ip gibi) Bir yerde gram konuşulurken bir yerde numaradan
bahsedilmekte, bunun hangi kıstaslara göre yürüdüğü genellikle
siparişi veren tarafından bilinmemekte, ip tasarımı konusundaki
uğraşlar bu kavram kargaşasında sektöre büyük zarar vermektedir.
Standart belli olmadığından, tüccar, sipariş aldığı yabancı
toptancı ve ip üreticisi arasında bocalayıp durmaktadır. İşe yeni
başladı ise bunu çözmek epey zaman alacaktır. Tüccar, araştırmacı
değilse, bunu hayatı boyunca çözemeyecek ve bu konulardan kaçar
olacaktır.
Bu sorunu böylece vurguladıktan sonra gelelim çözüm
önerimize, Kalınlık dyn ile, ölçülen sayı ile ifade edilen
milletlerarası bir olgudur ve Uşak ekolü de bunu benimsemelidir.
Yani ipler 2’lik ip, 2,5’luk ip şeklinde ifade edilmelidir.
Şimdi gelelim esas konuya. Hangi kalınlıktaki iple
üretime ağırlık verilmeli, ne gibi bir teğet, sloganımız için
seçilmelidir. Dünya piyasaları incelendiğinde en iyi performans
gösteren halıların Tibet, Hindistan ve Çin halıları olduğu
görülmektedir. Bu halılarda incelikten çok renk ve desen cazibesi
ön plandadır. Türkiye’de Yörük kökenli yörelerde dokunan yün
halılar genellikle Isparta’da 2,5’luk denilen ip kalınlığı ile
dokunmaktadır. Tibet ve Hindistan’da dokunan halıların ip
kalınlıkları bizimkilerden daha kalındır.
Kullanılan ipin kalınlaştırılması üretimi % 50 oranında
artıracak, bu da ülkemiz için büyük avantaj olacaktır. Bizce,
sloganımız bu olmalıdır.