Erdoğan ILDIZ

   Aydınlık Gazetesi - Makale

İletişimİletişim

 

 

 Giriş  Yayınlar Genel Açıklama Sayfası
  Mesleki 
 
  Felsefi
  Hikaye
  Şiir

 Türk Halıcılığının Sorunları ve Çözüm Önerileri
Sayfalar
1 2 3 4 5
6 7

8

9 10
11 12 13 14

15

16 17      

 


III. EL DOKUMASI YAYGILARDA İP ÇEKİMİ KONUSUNUN ÖNEMİ, SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ :

 

Konunun önemi : El dokuması yaygılarda olay tasarlanırken üç ayrı tasarımın netleşmesi gerekmektedir. Bunlar :

 

1-    Kullanılacak ipin tasarlanması :

a)    Alaşımının tasarlanması : Bunu hammadde olayında gördük, yani hangi yüzde oranı ile yapağı, tabak, tiftik vs. kullanılacağının tespiti Halıcılıkta buna harman yapmak diyoruz.

b)    Kullanılacak malzemenin hangi kalınlıkta, kaç bükümde olacağı, atkı, çözgü ve havlık iplerin nasıl bir tasarımla elde edilmesinin netleşmesi,

 

 

2-    Kullanılacak boyanın alaşımının tasarlanması; boya, kök boya mı olacak, krom boya mı, anilin boya mı olacak. Karar verilen bu üç ana boyama tarzından birisi ile boyama işlemine geçilirken, bu seçilen boya türünde hangi alaşımın kullanılacağının tasarlanması şart olduğu gibi,boyamanın harman boya tekniği ile mi? Yoksa çile boyama tekniği ile mi yapılacağı karara bağlanmalıdır.

3-    Tasarlanan el dokuması yaygıda üç en önemli tasarım da desen, ebat ve rengin tasarımıdır.İşte el dokuması yaygıda bu üç tasarımından ikisine biz kısaca ip çekimi diyoruz. Bu kısa açıklama ile konunun önemi vurgulandıktan sonra gelelim bu konudaki sorunlar ve çözüm önerilerimize.

 

A)  İp çekimi konusunda personel ile ilgili sorunlar ve çözüm önerileri :

 

Ne aradığını bilmeyen, aradığını bulamaz derler. İşte, Türk el halıcılığında ip çekimi konusunda halimiz budur. Sektör belirli bir slogana sahip olmayınca her kafadan bir ses çıkmakta, olay karışmaktadır.

El dokuması yaygıların ipi halen yurdumuzda üç şekilde yapılmaktadır.

1.    Kirmanla elde bükülerek,

2.    Çıkrıkla el yardımı ile yarı mekanik bükülerek,

3.    Fabrikalarda, makinalarla bükülerek el dokuması yaygıların ipi hazırlanır. Biz bu tiplere halıcılıkta kısaca, 1- El ipi, 2- Çıkrık ipi, 3- Makine ipi diyoruz.

 

İlk iki tip yüzyıllardır kullanılan ip büküm tarzıdır. 3. tip ise, çağımızın teknolojisidir. İşte bu yol ayrımında halıcılıkla ilgilenenler arasında kavram kargaşası mevcuttur. Çağı yakalama savaşı verdiğimiz bir konumda, kafası net olmayan pek çok kişi ve kuruluş halıcılığı çağdışı bir doğrultuda yönlendirmektedir. İlk iki tip el ipi, 3. tip de makine ipi tabiri ile kutuplaştırılınca mücadele el ipi ve makine ipi savaşına dönüşmektedir. El ipi savunucuları, eski, güzel, geleneksel halıları örnek olarak almakta, halkımızı bu kavramlara sahip çıkmaya çağırmaktadır. Ancak, bu çağrıda unutulan ufak bir nokta bulunmaktadır.  Folklora, güzel değer yargılarına sahip çıkmak başkadır. Bunun hazırlanış şeklini çağa uydurmak başka bir şeydir. Konuyu biraz açarsak; güzel, değerli, iyi bir halı yapmak için iyi hammadde kullanmak lazımdır. (Pek çok eski iyi halıda kullanılan hammadde katıksız iyi malzemedir.) Bu iyi malzemenin büküm tarzı ise ayrı bir konudur. Kötü bir malzeme elde bükülürse, bu hiçbir zaman iyi bir halı vermez. Bu bakış açısının tüm konunun tarafları tarafından kabul edilmesi gerekmektedir.

         Burada başka bir mahzurlu bakış açısı daha karşımıza çıkmaktadır. El ipini savunanlar, şöyle bir konuya son kaçış noktası olarak sığınıyorlar. El dokuması yaygı, işsizliğin yaygın olduğu kırsal kesimlerde yapılmaktadır. İpin elde bükülmesi, istihdam yaratmaktadır diyorlar. Oysa ipi eğirenler halı dokuyacak işgücüdür. İpi elde eğirme yerine bu zamanı üretime ayırabilir ve geliri bir kat daha artabilir. Çağdışı bir yöntemle insanlarımızın zamanını israf edilmesi ülkemiz için büyük kayıptır. Önemsiz gibi görünen bu ayrıntının bedeli ülkemiz için milyonlarca dolar ifade etmektedir. İşte bu konuda alınacak standartların ve bu standartlar konusunda eğitimin önemi ortaya çıkmaktadır. Konu ile ilgili taraflar bir araya gelerek konuyu netleştirmeli ve bu doğrultuda yayınlara ve eğitime ağırlık verilmelidir. İyi malzeme ile bükümüne yakın ipin makine ile bükülmesi için teknolojinin  araştırılıp, üreticiye lanse edilmesi, büküm yapan fabrikalardaki teknolojinin geliştirilmesi şarttır. Makine bükümündeki bazı aksaklıklar, kişileri el bükümüne yönlendirmektedir. Bu konunun da biraz açılması gerekiyor. El dokuması yaygı üretimine ip hazırlayan fabrikalarımızda makinalar da eski teknolojiye sahiptir. Yünden ip çekilirken, ipin kopmaması için, bazı teknik nedenlerle, yün bol miktarda yağlandırılmaktadır. Bu yağlı ipler, halıcılığın baş belasıdır.

 

 

Yağlı ipten dokunan halılar siyah, berrak olmayan bir görünüm arz etmekte ve çok çabuk tozlanarak, çok kötü bir hal almaktadır. El ipi ile dokunan halılar için böyle bir sorun söz konusu değildir. Makine ile çekim sırasında yağ oranını düşürecek teknolojilere ihtiyaç vardır. Bu sağlanamıyorsa, üretici bilinçlendirilerek, büküm sonrası yağın alınması için ipin yıkanması, yağlardan arındırılması şarttır. Görüldüğü gibi, çareler mevcuttur. Çare üretmeyip, teknolojiyi reddetmek ise bağnazlıktır.

 

B)  İp çekimi konusunda adresle ilgili sorunlar ve çözüm önerileri:

 

El dokuması yaygı sektörü geleneksel bir alt yapıya sahip olduğu için yapısal olarak dış dünyadaki gelişmelere açık bir sektör değildir. Atadan kalma usullerle durumun kurtarılacağı mevcut olduğundan, yeni teknoloji ve usulleri arayış içinde değildir. Sektör yarışmaya sokularak, sektörün üstündeki ölü toprağı silkelenebilir. Hangi fabrika, nasıl bir ip çekmektedir, kim iyi bir harman yapmaktadır, kimin teknolojisi yenidir, kimin ipi daha az yağlıdır. Henüz bir kategori sistemi olmadığından kimin ipi 1.kategori yaygı, kimin ipi ile 2.kategori  yaygı, kimin ipi ile daha alt kategori yaygılar elde edilmektedir. Standart olmadığı için bu belli değildir. Standardı ortaya koyunca üreticileri de bu standartlar doğrultusunda sıralamak mümkün olacaktır. Nasıl ki turizmde otellerin kaç yıldızlı olacağı ve yıldızların standardı belirlenmişse, bizim de bu konuya acilen standart getirmemiz şarttır.

 

C)  İp çekimi konusunda slogan ile ilgili sorunlar ve çözüm önerileri :

 

Günümüzde el dokuması yaygılar işlev değiştirmişler, yaygı niteliğinden çok mekanları süsleyen dekoratif unsur niteliğine bürünmüşlerdir. Mekanlar artık çok iyi bir klimaya sahiptir ve ihtiyaç sahibi, ihtiyaç duyduğu yaygıda farklı özellikler aradığından, bu durum süratle ihtiyaç duyulan yaygıların ebatlarını etkilemiş, farklı ebatlar istenir olmuştur. Modern mimari, iç dekorasyonu etkilemiş, farklı ihtiyaçlar ortaya çıkmıştır. Bu ihtiyaçların tespiti ve bu doğrultuda üretim, meselenin can damarı haline gelmiştir. Günümüz, Türk El Halıcılığında, eski tür üretim taleplere cevap verememektedir. Süratle, yeni tasarımlara ihtiyaç vardır. Daha önce de gördüğümüz gibi tasarımın birkaç evresi mevcuttur.

         Burada ipin kalınlığının ve bükümünün tasarımı, desen ve ebadları etkileyici bir özellik arz etmektedir. O halde, ip kalınlıkları ve bükümü için sloganımız ne olacaktır. Bu sorunun cevabına geçmeden evvel başka bir sorunu da çözmemiz gerekiyor. Yurdumuzda ip çekimi iki merkezde yoğunlaşmıştır. Bunlardan biri Uşak, diğeri de Isparta’dır. Uşak’ta ip kalınlıklarının ölçümü, belirli bir uzunlukta ipin kaç gram geldiğine bakılarak, gram cinsinden ifade edilmekte, Isparta’da ise, aynı olarak kalınlık ölçüsü, ipin çapına bakılarak ölçülmekte, ip kalınlıklarına verilen standart numaralarla ipin tarifi yapılmaktadır. (2,5’luk ip, 3’lük ip gibi) Bir yerde gram konuşulurken bir yerde numaradan bahsedilmekte, bunun hangi kıstaslara göre yürüdüğü genellikle siparişi veren tarafından bilinmemekte, ip tasarımı konusundaki uğraşlar bu kavram kargaşasında sektöre büyük zarar vermektedir. Standart belli olmadığından, tüccar, sipariş aldığı yabancı toptancı ve ip üreticisi arasında bocalayıp durmaktadır. İşe yeni başladı ise bunu çözmek epey zaman alacaktır. Tüccar, araştırmacı değilse, bunu hayatı boyunca çözemeyecek ve bu konulardan kaçar olacaktır.

         Bu sorunu böylece vurguladıktan sonra gelelim çözüm önerimize, Kalınlık dyn ile, ölçülen sayı ile ifade edilen milletlerarası bir olgudur ve Uşak ekolü de bunu benimsemelidir. Yani ipler 2’lik ip, 2,5’luk ip şeklinde ifade edilmelidir.

         Şimdi gelelim esas konuya. Hangi kalınlıktaki iple üretime ağırlık verilmeli, ne gibi bir teğet, sloganımız için seçilmelidir. Dünya piyasaları incelendiğinde en iyi performans gösteren halıların Tibet, Hindistan ve Çin halıları olduğu görülmektedir. Bu halılarda incelikten çok renk ve desen cazibesi ön plandadır. Türkiye’de Yörük kökenli yörelerde dokunan yün halılar genellikle Isparta’da 2,5’luk denilen ip kalınlığı ile dokunmaktadır. Tibet ve Hindistan’da dokunan halıların ip kalınlıkları bizimkilerden daha kalındır.

 Kullanılan ipin kalınlaştırılması üretimi % 50 oranında artıracak, bu da ülkemiz için büyük avantaj olacaktır. Bizce, sloganımız bu olmalıdır.   

 

Sayfa 4

 

 

1

2 3 4 5 6 7
 

8

9 10 11 12 13 14

15

16 17        


 

© Erdoğan ILDIZ, Her hakkı saklıdır, yazılı izin olmadan çoğaltılamaz ve dağıtılamaz