Erdoğan ILDIZ    Aydınlık Gazetesi - Makale İletişimİletişim
 
 

 Giriş  Yayınlar Genel Açıklama Sayfası
  Mesleki 
 
  Felsefi
  Hikaye
  Şiir

 Hikayelerim 1
Sayfalar
İçindekiler
1 2 3 4 5
6 7 8 9 10
11 12 13 14 15
16 17 18 19 20
21 22 23 24 25
26 27 28 29 30

 

 

  

6/10/2000

İGOR  VE  KOMİNİST  İZETTİN

 

Genç adam Avrupa seyahati sonucu Malatya talebe yurdunun kapısına dikildiği zaman tipik bir hippi görünümündeydi. Saçlar uzun sırtında bir sırt çantasından başka bir eşyası yoktu. Yurdun kapıcısı Apo ağa pala bıyıklarını burarak hippi sandığı gence baktı. Yurt Çemberlitaş kız talebe yurdunun karşısında cami ile aynı hizada yolun  çapraz köşesinde bulunuyordu. Eski bir köşkten yurda çevrilmiş bir binaydı. Binanın her iki yanından yükselen merdivenlerin oluşturduğu sahanlıktan giriş kapısına yöneliyordu. Apo dayı işte bu sahanlıkta durmuş, hippi kılıklı genci süzüyordu.

Genç ağır adımlarla merdivenleri çıkıp pala bıyıklı adamın karşısına dikildiğinde  de adam hala bıyıklarını sıvazlıyordu. Adam gence bakarak yes, no gibi bildiği tüm kelimeleri sıralarken genç konuşmaya başlayarak yaşlı adamın sözünü kesti:

- Dayı ben Malatyalıyım burada kalmaya geldim dedi.

Şaşkın şaşkın gence bakan pala bıyıklı adam, birden ağır bir Malatya aksanı ile “ bak hele gardaşıma esasta da bülümüsün? “ deyiverdi. “ Demek burada kalmak istiyor yiğenim. Gel bakalım yerini beğenecek misin? “ deyip, gencin önüne düştü.

Giriş katında idari odalar bulunuyordu, yukarı katlarda da talebelerin kaldıkları odalar mevcuttu. Apo dayı alt kata yöneldi. Burası zifiri karanlık bir yerdi. Küf ve çürümüşlük kokusu daha merdivenlerde duyuluyordu. Işık olmayan bu yere gözler alışınca, insan dehşete düşüyordu. Bir zamanlar hamam olarak kullanılmış olan bu zemin katın her yerinden sular sızıyordu. Duvarlar çürümüş, sıvalar ve tuğlalar dökülmüş haldeydi. Koca sıçanların burada cirit attığı muhakkaktı. Çürük bir kapı menteşelerinden sarkıyordu. Apo ağa bu sallanan kapıya bir tekme atarak devirdi. Yerlerde duran birkaç kiremidi işaret ederek, şöyle dedi: “Bu tuğlaları kapının dört köşesine koyarak bir yatak oluştur. İşte sana bağımsız bir daire” deyip, genci orada bırakarak uzaklaştı.

 

Genç hiç bozuntuya vermeden sırt çantasında olan birkaç kirli çamaşıra sıçanların bile tenezzül etmeyeceğini bildiğinden sırt çantasını, kapıdan yaptığı yatağın üstüne bırakıp mahzenden yukarı çıktı. Apo ağa gencin kaçmadığını görerek epeyi şaşırmıştı. Genç selamını vererek görüşmek temennisi ile Apo dayıdan ayrıldı. Doğru Kapalıçarşı’ nın yolunu tuttu. Bir çok lisan biliyordu. Avrupa da iki yıl dolaşmış birçok lisan ile aşina olmuştu. Üniversiteye ara vermeden önce de çarşıya zaman zaman takılıp hanot yaptığı için işi biliyordu. Önce çarşıda birkaç halıcı,derici ve kuyumcu ile anlaştı. Arkasından turistler ile ilişki kurarak onları anlaşmalı dükkanlara yönelterek ,alışverişten %20 alarak yevmiyeyi doğrulttu. Bu genç adamın bundan sonraki yaşamında bir kaç yıl işi olacaktı.

 

Yurda dönerken bir karton Mallbora sigarası ve biraz meyve alarak yurda geldi. Hava hâlâ kararmamıştı. Haziran ayında günler uzun oluyordu. Apo ağa kapının önündeki merdiven sahanlığına bir sandalye atmış, gelen geçeni temaşa ediyordu. Genç merdivenleri ağır ağır çıkıp Apo ağanın önünde durdu. Kusura bakma dayı bu ufak tefek hediyeyi sana aldım, hoş gör dedi. Yavaş yavaş mahzene inen merdivenlere doğru yöneldi. Adam şaşkın ,şaşkın gencin arkasından bakıyordu. Şaşkınlığı geçince “ zahmet etmişsin yiğen “ deyiverdi.

 

Genç merdivenden aşağı inerken ansızın hafifçe geri dönerek tam karşısında sahanlıkta paketlerle oturmakta olan apo ağaya seslendi. “ dayı be benim için kalacak başka bir yerin yok mu “ deyiverdi. Yaşlı adam yavaş yavaş kalkarak “ gel bakalım yeğen seni İgor ve Komünist İzzetin’ nin  odalarına alayım, onlar Ekime kadar Malatya’ dan dönmezler deyiverdi. Önde Apo dayı arkada genç adam yurdun en üst katına çıktılar. İgor ve Komünist İzzetin’ nin kaldıkları oda aşağıdaki izbeliğe nazaran Hilton gibi gelmişti genç adama. Kız talebe yurdu karşıda tüm ihtişamı ile duruyordu. Genç adamın içinden balkonlarında oturan kızlara el etmek geldi biran. Odada iki yatak ve iki elbise dolabı mevcuttu. Köşe oda olduğu için de her iki tarafa bakan pencereler mevcuttu. Yani aydınlık, ferah bir odaydı.

 

Genç adam odayı beğendiğini ve esas sahipleri gelene kadar burada kalacağını belirtip, teşekkür etti. Apo dayı sağlıcakla otur deyip, merdivene yöneldiğinde genç adam arkasından bağırdı: “ Dayı sana zahmet benim aşağıdaki torbayı bi yukarı gönderiversen makbule geçer ” , biraz sonra Apo dayı çantayı da getiriverince, hippi kılıklı gencin yurtta geçireceği ilk geceye hazırlıkları tamamlanmıştı.

Genç yurtta Ekim ayına kadar kaldı. Yurdun sakinleri arasında renkli kişiliğinden dolayı çok iyi dostlar edindi. Aradan yıllar geçmesine rağmen pek çoğu ile de dostluklarını devam ettirmektedir. Yurtta kaldığı 1968 yılında dost olduğu  İgor İhsan İstanbul’ da reklam ajansı, komünist İzzettin de Hamburg da öğretim görevlisi  olarak hayatını sürdürmektedir. Yurttan Sultantepe’ de tuttuğu köşke çıkarak ayrıldı. Apo ağa ile dostlukları hiç bitmedi. Yurt yıkılana kadar da yurtla ilişkisini hiç kesmedi.

 

Keşke aynı lezzette bir yurdu Malatyalılar tekrar tesis edebilselerdi.

 

 

ERDOĞAN ILDIZ

 

 

 


 

1 2 3 4 5 6 7 8
 
 

 
 

17 18 19 20 21 22 23 24
 
 

25 26 27 28 29 30    
 
 


 

© Erdoğan ILDIZ, Her hakkı saklıdır, yazılı izin olmadan çoğaltılamaz ve dağıtılamaz