25/10/2000
ÇATI
Çatının ne kadar önemli bir şey
olduğunu düşündünüz mü? O bunu pek düşünmemişti.
Bebekte çatı katını kiraladıkları
zaman öncelikle manzaranın ne kadar güzel olduğunu düşünüyorlardı.
Kiraladıkları çatı katının ön ve arka tarafta geniş
terasları vardı. Arka taraf koruya bakıyor, ön taraftan da küçük
Bebek caddesi görünüyordu. Teraslar geniş, cennet gibiydi.
Dairenin üstünde çatı yoktu. Düz damdı. Baharda kiraladıkları
dairenin sefasını yaz boyunca sürdüler. Her şey sonbaharda yağmurlar
başlayana kadar güzeldi. Yağmurlar başlayınca genç evli çift
de şafak attı. Her yer akıyordu. Daha önce
çeşitli apartmanlarda çatıdan uzak dairelerde oturmuşlardı.
Çatıya yakın bir konumda ikamet etmenin açılımlarını
bilmiyorlardı. Çaresiz bu işin üstesinden gelecek ustaların
peşlerine düştüler. Çatı izolasyonu için çeşitli yöntemler
bulunuyordu. Hepsi denendi yıllar içinde. Bina yaşlı bir
binaydı. Zaman içinde bina işlemiş tavanda yer yer büyük çatlaklar
meydana gelmişti. Bu çatlaklardan suyun akmasını önlemek için
yapılan her şey boşunaydı. Durumu defalarca mal sahibine söylemişler,
adam bir çözüm getirmeye yanaşmamıştı. Dairesine daha fazla
yatırım yapmak istemiyordu. Genç evli bu daireyi çok
sevdikleri için buradan taşınmakta işlerine gelmiyordu. Aradan
beş sene geçmiş akıntılarla uğraşmaktan bitap düşmüşlerdi.
En iyisi daireyi satın alıp, üstüne bir çatı kondurmaktı.
Nitekim öyle de yaptılar. Daireyi 1978 yılında satın alıp,
üstüne bir de çatı kondurunca olayı ilelebet çözmüşlerdi.
Aradan yıllar geçti bu defa adam
Milas – Bodrum karayolu üzerinde bir halı çiftliği kurma çalışmaları
ile uğraşıyordu. Halı çiftliğinin ana binası enteresan bir
binaydı. Orijinali Ağa Han mimarlık ödülü kazanmış bu
binanın çatısının yapımına geldiklerinde zorluklarla karşılaşmışlardı.
Muğla’ nın Ula ilçesinde bulunan bu tip evlerin çatısında
Cihannüma denilen bir ekstra çatı daha vardı; buradan orta
salona ışık ve hava alınıyor, bu düzenleme bina içinde hava
sirkülasyonunu sağlayıp binayı serin tutuyordu. Binayı yapan
mimar her yolu deneyip bu ağır çatıyı normal keresteler ile
kuramayınca, beton kirişler ile olayı çözme yoluna gitti. Bu
çabalar açılışı üç ay erteleyince, adam mimarına takılarak
“ göreceksin Reşat bir çatı bulup bu işi bir haftada
bitireceğim “ dedi. Halı çiftliği 1985 yılında devreye
girdi. Adamın faaliyet alanı el halısı imalatı, yıkaması,
aprelemesi ve turistik el halısı satışı idi. Yoğun işleri
arasında çatı konusunu unuttu gitti. Ne zaman ki körfez krizi
gelip çattı, o zaman garip bir tesadüfle çatı olayı tekrar gündeme
geldi.
Körfez krizinden işleri etkilenmiş,
pek çok turistik satış mağazasını kapatmak zorunda kalmıştı.
Mağazalardan ve genel yönetim kadrosundan yüzlerce kişinin işine
son vermişti. Elindeki kadroda çok değerli elemanlarda
mevcuttu, bunlardan ayrılmak istemediğinden yeni farklı bir iş
arayışındaydı. Niyeti bu değerli kadroları bu yeni
iş kolunda değerlendirmekti. Tam o sırada tanıdığı
bir Belçikalı arkadaşı çıkageldi. Adam daha önce ondan halı
alıyordu. Bay Albreght bazı mobilya mağazaları zincirinin halı
alış işine bakıyordu. Şimdi bu görevinden ayrılmış, hafif
çatı malzemeleri üreten bir şirketin başına geçmişti. Yeni
Zelanda patentli bu metal kiremitler 130 cm. boyunda 40 cm. eninde
paneller halinde üretiliyordu. Montajı çok kolay ve
fiyatı hesaplıydı. Birden mimarı Reşat’ a verdiği sözü
anımsadı. İşte Türkiye’ nin bu kiremitlere ihtiyacı vardı.
Mimarlar artık hem süratli hem de daha cazibeli ve ilginç çatılar
yapabilirlerdi. Bu kiremitlerin çok önemli başka bir avantajları
vardı. Her türlü eğimle monte edilebilen bu malzeme Türkiye
genelinde kullanılmayan çatı altlarını da değerlendirecek
bir özelliğe sahipti. Bu malzeme ile çatı altlarının bir
daireye dönüştürülmesi işten bile değildi. Halıcı
bu çatı işinde iyi bir istikbal görmüştü. Hemen
ekibi topladı, durum değerlendirmesi yapıldı. İşe girme
kararını müteakip, ana firma olan Yeni Zelanda firmasının
Avrupa sorumlusu ile temasa geçildi. Firmanın Avrupa sorumlusu
mr. Aschworth Türkiye’ ye geldi. Sıkı görüşmeler sonucu Türkiye
genel distribütörlüğü alındı. Halıcı çatılardan çektiği
çile sonucu çatıcı da olmuştu.
Aradan yıllar geçti, kurmay kadroyu
da ortak ettiği bu çatı şirketi şimdi Türkiye’ yi güzel
çatılarla donatan Türkiye’ nin en büyük ve prestijli çatı
firmasıdır.
Halı çiftliğini yapan mimar Reşat,
çiftliğin inşaatı ile uğraşırken Bodrum yöresine yerleşme
kararı aldı. İstanbul ile ilişkisini kesti. Bodrum’ da inşaatlar
yapıyor ancak o yörede çatıya müsaade edilmediği için halıcının
çatılarını kullanamıyor. Buna hayıflanan halıcı düz
damların izolasyonu için de bir ürün arayışına girdi.
Bebek’te akan damın da sorununu çözebilecek bir malzeme
buldu. Bu malzeme ile çatısız akan damların da sorunu çözülmüş
oldu. Bu sorunların çözümünün kendisine nasip olacağını rüyasında
görse inanmazdı. Ancak yaşamın cilvelerini bilemiyor insan.
Bilmem,
çatı olayının önemini anlatabildik mi?
ERDOĞAN
ILDIZ
|